Welcome, visitor! [ Oturum aç

Mutlu Bir Cinsel İlişki İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

Mutlu Bir Cinsel İlişki İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Cinsel ilişki, devam eden sıhhatli bir konutluluğun en ehemmiyetli kısmını oluşturur. Karşılıklı olarak tatmin edici bir cinsel ilişki kendiliğinden otomatik bir biçimde olmaz. Çiftlerin emek tüketmesi gerekir. Şahsiyetin öteki özellikleri gibi her bir eşin cinselliği de şahsa hastır. Her bir eş cinselliğe yanaşırken öteki eşe saygılı ve kavrayışlı olmalıdır. Konutlulukta cinsellik mevzusunda dikkat edilmesi gereken ehemmiyetli noktaları şöyle sıralayabiliriz.

– Parasal mevzulara dikkat!

Cinsellik ve konutluluğun öteki kısımları birbiri ile ilişkilidir ve birbirini etkileyebilir. Misalin parasal mevzulardaki kasvetler veya çatışmalar cinsel heveslerin eksilmesine neden olabilir.

– Şahsi inançlara saygı gösterin

Cinsellikle alakalı olarak her bir eşin kendisine göre neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğu mevzusunda değişik görüşleri vardır. Reel hayatta, iki eşin arasında yaşadığı cinsel ilişkide “doğrular” ve “yanlışlar” yoktur. Ancak her bir eşin kabul edilebilir veya kabul edilemez tutumlar mevzusunda inançları vardır. Şahsi inançlara kavrayışla yanaşılması ve saygı gösterilmesi gerekir, ancak bu çerçevede ortak bir yol bulunabilir.

– 18 yaşındaliklere sarih olun!

Her iki eşin karşılıklı uyuşması üzerine, cinselliği rutin ve sıkıcı olmaktan kurtarmak için gayret sarf etmek gerekir. Bu anlamda cinselliğinize 18 yaşındalikler katmak iyi bir fikir olabilir.

– Filmlerdeki cinselliğin tesiri altında kalmayın

Mümkünse filmlerde veya pembe dizilerde sunulan cinsellikten çok fazla etkilenmemeye çalışın. Yalnızca siz ve eşiniz cinsel ilişkiniz için en tatmin edici ve kabul edilebilir olanı öğrenebilirsiniz ve seçersiniz. Kendi cinselliğinizi, cinsellikle alakalı başkalarının “sıradan” saydığı filmlerde size sunulan ‘meselesiz’ ya da ‘ideal’ kalıplara yalana çalışmayın.

– Eşinizi tanımaya çalışın

Çeşitli İlişki teknikleri bilmektense eşinizin cinselliği hakkında daha fazla şey bilmeye çalışın. Bayanlık ve erkeklilik bir meçhullüktür; bu meçhullükle alakalı bir şeyler bilmeye sarih olun ve birbirinize bu mevzuda destekçi olun.

– Cinselliği bir silah olarak kullanmayın

Bazı çiftler, konutluluktaki öteki meseleleri çözmek için İlişkii bir silah gibi kullanırlar ki bu yöntem meselelerin daha karışık bir hal almasına, gelişmesine ve cinsel problemlerin oluşmasına neden olur.

– Cinsel yaşamınızı eşinizle konuşun

Konutluluktaki öteki meselelerde olduğu gibi tatmin edici sıhhatli bir cinsel ilişki de karşılıklı komünikasyona bağlıdır. İlişkinizde karşılaştığınız meseleleri bekletmeden ertelemeden çözmeye çalışın ki mutasyonlu olarak cinsel ilişkinizi de etkilemesin. İçinizde sizi kurcalayan meseleler olduğu sürece romantik olmak ve eşinizin cinsel heveslerine karşılık vermek çok güçtür. İlişki yaşamınızı eşinizle konuşmaktan korkmayın. Beğendiklerinizi, beğenmedikleriniz, isteklerinizi, duygularınız, fantezileriniz eşinizle paylaşın. Paylaşın ve beraber öğrenin.

UZUN VE SIHHATLİ BİR KONUTLULUKTA CİNSEL YAŞAMIN ROLÜ NEDİR?

Sıhhatli bir konutluluk için temennilerinizin hakikatçi olması gerekir. Genellikle, hepsi olmasa dahi, konutluluklardan mitsel seviyede temenniler vardır. Şayet konutluluk içindeki asıllıklar bu mitlerle anlaşmaz ise eşlerden biri veya her ikisi birden çok büyük yanılgı yaptıklarını düşünebilirler.

İyi bir konutluluk romantik mi olmalıdır?

Tam ilişkilerin inişleri ve çıkışları vardır. Bazen konutluluktaki güçlükler romantik duyguların üzerini örtebilir. Tam çiftlerin aşkı hissedikleri ve 18 yaşındaden tam çiftlerin aşkı sezmedikleri zaman vardır. Ama bu yalnızca duygularda aşkı hissetmemek aşkın orada olmadığı anlamına gelmez. Evlenilen bireyin bir başkasını mutlu etmek için ne eforu ne de yeterli mahareti vardır. Mutluluk bireyin kendi içinden kazanç. Konutluluk ilişkisinin, bireyin mutluluğu ve kendisini iyi sezmesi için destekçi ya da destekleyici rolü vardır ancak mutluluğun temel kaynağı değildir.

Yalnızca sevgi tam meselelerin üstesinden gelebilir mi?

Konutluluğun her zaman alakaya lüzumu vardır. Konutluluk ince örülen bir oya işi gibidir. Bir gecelik bir iş değildir. İnce ayrıntıları vardır ve alıngan olmak gerekir. Eşler meblağlı ve aralıksız bir biçimde birbirlerinin gereksinimlerine ve temennilerine alıngan bir biçimde yanaşırlarsa ve ilişki içerisindeki farklılıklara adapte olabilirlerse işte o zaman aşk ve sevgi kesintisizlik kazanır ve meseleler daha kolay aşılır. Daha sıhhatli bir cinsel birliktelikte o zaman ortaya çıkar.

Bir eş ne kadar zeki olursa olsun veya ne kadar güçlü şahsi özellikleri olursa olsun eşinin beyninden geçenleri okuyabilmek gibi bir mahareti olamaz. Duygusal, fiziksel, sosyal ve finanssal gereksinim ve temenniler sarih bir biçimde sözel olarak iletilmelidir. Eşin hakikatçi bir biçimde o lüzumu veya temenniyi karşılayabilme eforu varsa bunu hakikatleştirebilmek için evvel böyle bir gereksinimin ve temenninin varlığından haberdar olması gerekir.

Konutluluktaki çatışmalar sevginin az olduğunu mu gösterir?

Konutlulukta çatışmalar ve kaoslar kaçınılmazdır ancak bu çatışmalar konutluluğa hasar vermek zorunda değildir. Eşlerin geçmişlerine, geliştikleri civarlara ve yaşadıkları vakalara bağlı olarak değişik görüş açıları ve değişik duyguları vardır. Bu değişiklikler bir eşin doğru ötekisinin yanlış olduğu anlamına gelmez; yalnızca eşlerin birbirlerinden değişik düşünce ve duygulara sahip oldukları anlamına kazanç. Çatışmalar, şayet uygun bir biçimde çözülürse, ilişki için sıhhatli dahi olabilir. Zira eşler birbirlerinden 18 yaşında fikirler ve 18 yaşında bakış açıları bilmiş olacaklar. Ehemmiyetli olan iki değişik insanın geçim içinde beraber yaşayabilmesidir.

Bu bilgiler ışığında şayet eşler kendilerini iyi bir ilişkinin devingenleri hakkında eğitmek için yeterince efor ve zaman tüketirlerse ve ilişkilerinde tesirli ve doğru bağlantı tekniklerini kullanırlarsa senelerce sürecek sıhhatli ve doyurucu bir ilişki hayata ihtimallerini ve kaderlerini yükseltmiş olacaklardır.

399 toplam, 0 bugün

ANOREKTAL FİSTÜL Anal Fistül, Perianal Fistül

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

ANOREKTAL FİSTÜL Anal Fistül, Perianal Fistül

Fistül nedir?

Makat çevresinde, akıntıya yol açan, cilt ile bağırsak arasındaki bir tünel yaradılışıdır.

Bu hastalığın nedeni nedir?

Makatın çevresindeki yumuşak doku içinde salgı bezleri vardır. Bu bezler ürettikleri salgıyı bağırsağın son kısmına boşaltırlar; dolayısıyla bezler ile makat arasında kanallar vardır. Şayet bu bezler iltihaplanır ve çıban oluşursa bir biçimde çıban boşalacaktır. Bu boşalma ya kendiliğinden çıbanın cilde açılması ile olur veya cerrah operasyonla boşaltır. Her iki vaziyette de zati bezlerin bağırsağın içine kanalı varken bir de cilt ile birleşir, böylece bağırsakla cilt arasında tünel oluşmuş olur.

Bulguları nelerdir?

Fistül hastalarının en sık şikayeti cerahatli akıntıdır. Bu akıntı zaman zaman bir iki damla ile iç çamaşırın kirlenmesi biçiminde olabileceği gibi günde birkaç defa iç çamaşırı değiştirmek gerektirecek kadar fazla olabilir. Bu akıntılar cildi tahriş ettiği için kaşıntı olabilir. Bazen akıntı kırmızı olunca kanamı varsayılabilir.

Teşhis nasıl yapılır?

Teşhis oldukça kolaydır. Yalnızca muayene dahi yeterlidir. Akıntının kesildiği zamanlarda veya fistül deliğinin makatın içinde kaldığı hastalarda bazı görüntüleme muayeneleri yapmak gerekebilir.

Hangi muayeneleri yaptırmak gerekir?

Hastalığın yaygınlığı, fistül yolunun nereye gittiği, içerde bir abse odağı olup olmadığı yada başka bir hastalık nedeniyle fistül olup olmadığını tanımlamak için MR ve kolonoskopi gibi bazı muayeneler yapılabilir.

Kolonoskopi yaptırmak gerekir mi?

Şayet kolay fistül ise, altta uyuyan başka bir hastalık düşünmüyorsak kolonoskopi yapılmayabilir. Ama yinelemiş fistül ise veya altta uyuyan başka bir hastalık olduğundan kaygı ediyorsak kolonoskopi yaptırmak verimlidir.

MR çekilmesi koşul mu?

Her fistül hastası için MR sürükletmek koşul değildir. Ama tekerrür etmiş fistüllerde, derin dokularda abse olduğu düşünüldüğünde, çok ağızlı fistül varsa MR sürükletmek faydalıdır.

Bu bulgular başka bir hastalığa ait olabilir mi?

Makat etrafında aynı şikayetlere yol açan muhtelif hastalıklar vardır. Bu hastalıklar arasında hemoroit hemoroid çok sık görülür. Bu surattan bu şikayetler olunca birey genellikle hemoroit hastalığı olduğunu varsayır. Oysa başka bir hastalıklar da olabilir. Başka bir hastalık olup olmadığı ancak muayene ve muayeneler ile ayırdedilir.

Fistülün rehabilitasyonu nedir?

Fistülün rehabilitasyonu operasyondur. Operasyonda bu iyileşmeyen tüneli ortadan kaldırmak temeldir.

Operasyon yapılmazsa ne olur?

Hastalık devam eder, akıntılar ve cilt tahrişleri ilerler. Seyrek, uzun seneler rehabilitasyonsuz vazgeçilen fistüller kanserleşebilir.

Fistül başka bir hastalığa döner mi?

Uzun seneler rehabilitasyon edilmemiş fistüllerde az da olsa kanserleşme olasılığı olabilir.

Operasyondan başka rehabilitasyon yöntemi var mı?

Antibiotikler fistül akıntılarını eksiltebilirler ama hastalığı tamamen iyileştiremezler. Fistül hastalığının temel ve kesin rehabilitasyonu operasyondur.

Operasyonda ne yapılıyor?

Operasyonun temeli bu fistül tünelinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu emel için birden fazla cerrahi yöntem vardır. Hangi yöntemin uygulanacağına cerrah karar verir. Bazen bu tünel bir koni biçiminde kesip çıkarılır, bazen tünel yalnızca sarih yara haline getirilip pansumanlarla iyileşmesi sağlanır. Bazen de makat adalelerini kesecek biçimde fistül çıkarılır.

Operasyondan sonra makatta kaçırma olur mu?

Fistül yolu makat adalelerinin arttan ilerleyip bağırsağa açıldığı vaziyetlerde, bazen makat adalelerini de kesmek gerekir. Ama bu kesme operasyonu yaraya yerleştirilen bir iplik ile uzun vadede yapıldığından makatta kaçırma olasılığı çok azdır. Şayet evvelden kaçırma olabileceği öngörülüyorsa operasyon yöntemi bu gidişata göre tasarlanır.

Operasyondan sonra pansuman gerekiyor mu?

Çoğu hastada pansumana gereksinim olmaz. Ama yarası büyük olan şahıslar için makat üzerinde aralıksız bir gazlı bez bulunması iyi olur. Bu bez akıntıları emerek çamaşırların kirlenmesini maniler hem de yarayı kuru tutarak iyileşmeye destekçi olur.

Operasyon yarası ne kadar müddette iyileşir?

Yaranın büyüklüğüne göre bir hafta ile bir ay arasında değişir.

Operasyon sonrası hayatımda farklılık olacak mı?

Tamamen bayağı hayata dönülür. Yalnızca kabız olmamak, dışkılama sonrası yarayı arınmak yeterlidir. Banyo yapmakta bir sınırlama yoktur. Pansumanlar devam etse dahi birey bayağı işini yapabilir.

İşime ne zaman dönebilirim?

Çoğu hasta bir iki gün içinde işine döner. Bazen bu müddet bir hafta olabilir.

Hastalık tekerrürler mi?

Anorektal fistüller tekerrür edebilir hastalıktır. Zira operasyon sonrası yara iyileşirken kalçaların kapalı olması nedeniyle yara dudakları birbirine temas eder ve cilt acilen yapışır. Ama ciltaltı dokular iyileşmeden cildin yapışıp iyileşmesi zati fistül demektir. Bu surattan operasyon sonrası yara iyileşirken hekim ile sıkı iletişimde olmak gerekir.

Hastalığın tekerrür ettiği nasıl anlaşılır?

Öngörülen müddette iyileşmeyen ya da iyileştikten sonra tekerrür akıntısı başlayan yaralarda hastalığın yinelediği söylenebilir. Ama muayene ile bunu teyit etmek gerekir.

Hastalığın yinelemesi halinde rehabilitasyonu nasıl yapılır?

Tekrarlayan fistüllerin rehabilitasyon da 18 yaşındaden operasyondur. Ama bu sefer operasyon evveli fistülün yinelemesine yol açan bir neden olup olmadığını görmek için muayene yapılmalıdır.

Dr.Alaattin Öztürk

382 toplam, 0 bugün

Gonore – Bel Soğukluğu

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

Gonore - Bel Soğukluğu

Gonokok ismi verilen bakterinin mikrop neden olduğu gonore, en sık tesadüfülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Millet arasında bel soğukluğu hastalığı olarak da öğrenilmektedir. Rehabilitasyon edilmez ise özellikle kadınlarda ehemmiyetli sağlık meselelerine neden olur.

Gonorenin yaygınlığı nedir?

1995 seneyi Dünya Sağlık Teşkilatı varsayımlarına göre her sene takribî 62 milyon birey hastalığa tutulmaktadır. Hastalık en sık Güney ve Güneydoğu Asya da görülmektedir. Son senelerde Sovyetler Birliği nin parçalamasından sonra ortaya çıkan Bağımsızlıklarını 18 yaşında Kazanmış Devletler de de hastalığın giderek çoğaldığı bildirilmektedir.

Gonorenin bulguları nedir?

Gonore, kadın hastaların %80 inde rastgele bir bulgu vermez. Bulgu vermeyen şahısların çoğu rehabilitasyondan yoksun kalırlar ve hastalığı öğrenmeden sağlam cinsel eşlerine de bulaştırırlar. Bulgu veren kadınlarda, vajinadan yeşil veya sarı renkte fena kokulu akıntı olabilir. İdrar yaparken yanma ve ağrı vardır, sık sık ve az ölçüde idrara çıkılır. İki adet arasında kanama şikayeti olabilir.

Erkeklerin çoğunda bulgu vardır. Hastalık bulguları mikrobun, bulaşmasından 2-6 gün sonra kuluçka süresi,penisin ucundaki üretra dış idrar yolu ağzından sarı yeşilimsi iltihap akar. İdrar yaparken yanma ve ağrı vardır, sık sık ve az ölçüde idrara çıkılır.

Gonore, hamile kadından bebeğine bulaşır mı?

Rehabilitasyon görmemiş gonoreli hamile kadın, doğum esnasında mikrobu bebeğine de bulaştırabilir. Mikrop 18 yaşındadoğan bebekte göz irinine neden olur. Bebekteki bu göz cerahati rehabilitasyon edilmez ise hastalık âmâlığa neden olabilir.

Gonore kadın sıhhatini negatif tesirler mi?

Gonore, zamanında ya da tesirsiz ve bütün rehabilitasyon edilmediğinde kadında ehemmiyetli sağlık meselelerine neden olur. Yumurta kanallarının iltihaplanması neticeyi kısırlık, dış hamilelik büyüyebilir. Karnın alt kısmında kronik süreğen ağrı şikayeti olabilir.

Gonore erkekte de kısırlığa neden olabilir mi?

Erkek hasta rehabilitasyon edilmediğinde meni yollarında cerahat ve bunun sonunda da kısırlık ortaya çıkabilir.

Gonorenin tanısı kolay midir?

Gonorenin tanısı çok kolaydır. Penis ucundaki veya vajinadaki akıntıdan alınacak bir misal mikroskop altında araştırılarak gonore olup olmadığı kolay olarak söylenebilir. Hastalığın tanısı hekim tarafından konulmalıdır.

Gonorenin rehabilitasyonu var mıdır?

Gonore antibiyotiklerle basitçe rehabilitasyon edilebilen bir hastalıktır. Mikrop, şuursuz ve recetesiz antibiyotik kullanımına bağlı olarak bazı antibiyotiklere karşı direnç kazanmıştır. Bu sebeple hekim recetesi dışında antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır. Cinsel eşin de tetkiki ve gerekirse rehabilitasyonu gerekmektedir. Gonore hadiseleri ve cinsel eşleri, hastalık bütün rehabilitasyon oluncaya kadar cinsel ilişkiden sakınmalıdır.
Hekim teklifi olmadan ilaç kullanmayınız!
Cinsel yolla bulaşan hastalık bulgularından işkillendiğinizde hekime müracaat etiniz.
Cinsel eşinizin de tetkik ve gerekirse rehabilitasyonunu yaptırınız.
Gonoreden nasıl korunulur?
Cinsel ilişkide prezervatif kullanınız.
Cinsel eş rakamının çoğalmasının, hastalık bulaşma tehlikesini de çoğaldırdığını unutmayınız.
Hastalık bulgusu olmadan da bulaşma olabileceğini unutmayınız.
İçki ve uyuşturucunun doğru ve sağlıklı düşünmeyi yasaklayarak, cinsel ilişki sırasında negatif tavırlara neden olabileceğini hafızanızdan çıkarmayınız.
Hamile iseniz, doğum evveli yarıyılda kumpaslı sağlık kotrollerinizi yaptırınız.

461 toplam, 0 bugün

KONUTLULUKLARIMIZIN VAZİYETİ – 2006

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

KONUTLULUKLARIMIZIN VAZİYETİ - 2006

Rutgers Üniversitesi nin desteklediği sosyal araştırmalar yapan Milli Konutluluk Projesi adlı müessesenin yayınladığı “Birlikteliklerimizin Vaziyeti 2006” başlıklı rapor, Amerika da aile müessesesinin büyük bir çözülme yaşadığını ortaya çıkardı.

Muhtelif istatistik ve incelemelere yer verilen geniş kapsamlı raporda, son senelerde “çocuksuz hayat” isteyen Amerikalıların rakamının süratle çoğaldığı belirtiliyor; bunun, ülkenin sosyal hayatını ve geleceğini etkileyecek üzgün bir büyüme olduğu vurgulanıyor.

Raporda, konutluluk dışı birlikteliklerin çoğalması, kolej ve üniversiteyi tamamladıktan sonra geç yaşta evlenen kadınların çocuk yapmak istememesinin Amerikan sosyal yapısını değiştirdiği belirtilerek, “Eğitime ve Lolitalere ufalayan bütçe geçen seneye göre yarı yarıya geriledi. Cemiyetin mekteplere takviyeyi eksildi. Tüketim alışkanlıkları değişti. Fantezi, cümbüş ve başka makûs alışkanlıklara tüketilen para aşırılaştı.” sınıyor. Her hafta sonunu iple sürüklüyordu. Anne ve babası boşandıktan sonra annesinin yanında kalan 6 yaşındaki minik kız, babasının yanında geçireceği birkaç saati özlüyordu. Annesi onu otomobille babasının oturduğu konuta muhakkak bir saatte getirip vazgeçiyor, akşam da alıyordu. Babası, obezite hastalığına tutulmuş, fazla kilolardan dolayı polislikten ufalamak zorunda kalmıştı. Evvel işini sonra eşini kaybetmişti. “Özel bir işletmede çalışmaya başladım. Her şey düzelecek.” diyordu. “Neden boşandın?” soruma; “Sağlık meseleleri.” dedi kısaca. Amerikalılar neden çok çocuk yapmıyorlar?” diye sordum; “Çocuğu yetiştirmek kolay değil. Çocuk geliştikçe maliyeti ve meseleleri de çoğalıyor. Oysa bak kedi ve köpekler problem çıkarmıyorlar.” dedi. Ailelerin çoğu hayatlarını çocuksuz geçiriyor. Evlenenlerde doğurganlık oranı düşüyor ve yaş ilerledikçe doğurma umudu tükeniyor. Çocuksuz hayat özellikle kadınların hayatını etkiliyor. Bunalım, stres gibi psikolojik meselelerin yanı gizeme ilerleyen yaşlarda yalnızlık gibi sosyal meseleler de çoğalıyor.

Popülasyon Ofisi sayılarına göre 1970 senesinde; 25-29 yaşları arasında çocuğu olan ve en az bir çocuk yetiştiren ailelerin oranı yüzde 73 iken, 2000 senesinde aynı yaş grubunda bu oran yüzde 48 e düştü. 18 yaşındaden 1970 te 50-54 yaşlarında çocuklu aile oranı yüzde 27 iken bu oran 2000 de yüzde 15 e geriledi. Raporda, “Hiç çocuğu olmayan kadınların oranı gelişiyor. 1974 te çocuksuz kadın oranı 10 da birken, 2004 te bu beşte bire indi.” sınıyor. Amerikan hayat stilinde çocuk, anne ve babanın sosyal ve ekonomik hayatını etkiliyor. Kadın ve erkekler, daha iyi yaşayabilmek için daha fazla eğitim ve iş ihtimali arıyorlar. Çocuk sahibi olmayan anneler, kendilerine daha fazla para ve zaman ayırabiliyorlar. Raporda şu görüşlere yer veriliyor: Amerikalılar çocuğu ekonomik açıdan yük görüyor. Senelik kazancı 57 bin 400 dolar olan bir ailenin, çocuk 17 yaşına gelene kadar tükettiği para 237 bin doları buluyor. Amerikan aile yapısı çocuklu aileden çocuksuz aileye doğru kayıyor. 1960 a göre çocuklu ailelerin rakamı üçte bir eksildi. Tarihin en düşük yüzdesine erişti. Şayet yirminci asır çocuklu aile asrı ismini aldıysa, 21. asır da çocuksuz aileler asrı ismini alabilir.

Rutgers Üniversitesi raporunda aile ile alakalı bilgiler şöyle:

Konutluluk yaşı ilerledi: 1960 ta kızlarda 20, erkeklerde 23 olan ilk konutluluk yaşı 2005 te 26, 27 ye çıktı.

Boşanma yüksek: Boşanma oranları 1960 ların iki katına erişti. 1980 senesinde tarihin azami oranlarına çıkan boşanma, 2004 te yüzde 40-50 lerde kaldı. Boşanma nedeni olan bazı etmenler tehlike oranına göre ise şöyle: Senelik kazancın çok yüksek veya düşük olması. Konutluluk evveli ilişki, çocuk. 25 yaşın üstü veya 18 yaşın altındaki konutluluklar. Tarafların aileleri, kültürleri. Üye olduğu dinlere olan bağlılıkları ve eğitim vaziyetleri. Yanında çocuk bulunan aileler oranı eksiliyor: 1960 ta yüzde 48,7 olan çocuklu aile rakamı 2000 senesinde 30,8 e geriledi. 2010 senesinde yüzde 28,0 düşmesi bekleniyor. Senelere göre oranlar şöyle: 1970: Yüzde 42,2, 1980: Yüzde 38,41, 1990: Yüzde 34,6, 2000: Yüzde 32,8.

Konutluluk dışı yaşam trendi: Evlenmeden beraber yaşanan, eşcinsel ilişkisi bulunan ve 15 yaşından minik çocuklarla yaşayanların rakamı son 45 senede büyük çoğalış gösterdi. 1960 ta 197 binlerde olan sayı, 2005 te 1 milyon 957 bine yüseldi. Kadınlarda konutluluk dışı doğum oranı 1960 senesinde yüzde 5,3 iken, 2004 senesinde yüzde 35,7 oldu.

Evlenmeden yaşayanlar: Evlenmeden yaşayanlar, ülke popülasyonu içinde büyük bir çoğunluğu teşkil ediyor.

Lolitaler evlenmeye sıcak değil: Lise talebeleri arasında yapılan bir araştırma Lolitalerin konutluluğa sıcak bakmadığını ortaya çıkardı. Bir bireyle konutluluğun devamını umanların oranı geçtiğimiz senelere göre düştü.

420 toplam, 0 bugün

Marul Hadım otu: Cinsel İsteği Öldürüyor

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

Marul Hadım otu: Cinsel İsteği Öldürüyor

MARUL
Galenos, bostani marulda soğukluk olmadığını, ancak gül suyu kadar soğukluk olduğunu söylemiştir. Onun, rutubeti, pancar ve ebegümecinin rutubeti arasında yer alır.

Kimilerine göre, marulun yapı ve kuruluk bakımından lahanayla pazı cinsi sebzeler arasında yer aldığı söylenir. Ben, onun üçüncü derecede soğuk olduğunu söylediklerini ifade ediyorum. Doktorlara göre, yiyecek olarak hasarlı veya pek az besleyicidir. Bu doğru değildir. Marul, ikinci derecede soğuktur.

YARARLARI
Marulun arınıcı, büzücü ve söktürücü özellikleri yoktur. Tuzlu , ekşi gibi özellikleri olmadığı için, bundan oluşan kan, değişik sebzelerden oluşan kana göre daha kırmızıdır. pişmiş marul besleyicidir. Marul, akışkanların birbiri ile anlaşmazlığından doğan şikayetlerde faydalıdır.

Yıkanmış marul iyidir. Yıkamak, marulun gaz yapıcı özelliğini artırır ve aynı zamanda tam sebzelerin soğukluğunu aşırılaştırır. O, hızla sindirilir. Asapsal şikayetleri hastalıkları önler.

ŞİŞLER
Yangılı şiş ve ödemler üzerinde tesirlidir. Büyük ödemler üzerinde tesirli olamaz.

HAREKET ORGANLARI
Eklemler üzerine haricen yakı, lapa uygulandığında bereketli olur.

BAŞ ORGANLARI
Ham ya da pişmişi, uyku verir; dolayısıyla uykusuzluğu giderir. Sayıklamayı önler. Ayrıca başı güneşte yanmaktan korur. Bu drog, tıkanıklıkların ilacıdır.

GÖRME
Yabani marulun sütü, kornea yaralarını pakler. Bostani marulun sütü de aynı tesiri gösterir. Marul külü, yanıklar için kullanılır. Yabani marul sütü, kirpiklerin dökülmesini önler. Yenmesi, göze hasar verir.

DIŞARI ATAN UZUVLAR
Onun tohumu, meniyi kurutur, cinsel hevesi eksiltir; orgazmı yavaşlatır ve ben bu Verimlerin onun tohumunda görüldüğünü söylüyorum. Yarım dirhem marul sütü, suyla içilirse, bağırsaklarda ishal tesiri yapar. Gelişmiş göbekli bostani marulun sütü, yabani marul sütüne yakın tesire sahip olur. Marulun bağırsaklar üzerinde ishal ya da kabız tesiri yoktur.

458 toplam, 0 bugün

İmpotans – Ereksiyon Eforluğu

Cinsel Sağlık Haziran 26, 2021

İmpotans - Ereksiyon Eforluğu

Erkeklerde erektif eforluklar, primer veya sekonder olarak ortaya çıkabilir. Primer ereksiyon eforluğu yeterli ereksiyon sağlayamama, ender olarak görülür ve cinsel performansa ait yüksek seviyede anksieteden kaynaklanır. Rehabilitasyonu anksietenin psikoterapi ile giderilmesidir.

Sekonder erektif eforluklara oldukça sık tesadüfülür. Masters ve Johnson a göre, bir erkek, koitus imkânlarının % 25 inde ereksiyon sağlayamazsa, sekonder ereksiyon eforluğundan bahsedilebilir. % 25 oranı kesin bir hudut değildir, şayet bir hasta, çok seyrek olmamak şartıyla ereksiyon eforluğundan yakınıyorsa, değerlendirilmesi gerekir.

Sekonder ereksiyon kaybı, psikolojik kaynaklı olabilir veya organik hastalıklara veya farmakolojik maddelere, sekonder olarak ortaya çıkabilir. Psikojenik ereksiyon kaybı, en fazla erken ejakülasyon hikayesi olanlarda veya akut içki intoksikasyonlarından sonra görülür. Bunların dışında, fazla dini inançlar, baskılayıcı anne-baba, olası bir homoİlişkiüellik endişesi, veya kronik stresle de ilişkili olabilir. Bunların çoğunda da, performans anksietesi vakanın esasını oluşturur.

Genel olarak, organik sebeplere bağlı ereksiyon kayıpları, hazırlayıcı bir vaka olmaksızın, sinsi olarak başlarlar. İşlev kaybı kalıcıdır, giderek makûslaşır ve öteki şartlarda da ereksiyon olmaz gece ereksiyonları, mastürbasyon, erotik gidişatlar gibi, cinsel istek kaybı ise olmayabilir.

Psikojenik sebeplere bağlı ereksiyon kayıpları ise tersine, hazırlayıcı bir vakayı izleyerek, ani olarak başlar. Daha sonraları da ereksiyon kaybı geçici, zaman zaman ortaya çıkan ve geçici kalitededir. Her gidişatta ve her eşle görülmez. Ön sevişme sırasında ereksiyon olduğu halde daha sonra ereksiyonun kaybı, özellikle sık görülür. Psikojenik ereksiyon eforluğu olan erkekler genellikle mastürbasyonla ereksiyon sağlayabilirler ve gece ereksiyonları devam eder.

Son zamanlara kadar ereksiyon eforluklarının % 80-90 ının psikojenik sebeplere, % 10-20 sinin ise organik sebeplere bağlı olduğu söylenirdi. Son zamanlarda, bazı analistler organik kaynaklı erektif meselelerin oranının daha yüksek olduğunu ileri sürmektedirler.

Organik Ereksiyon Kayıpları

Organik ereksiyon kaybı, dört grup hastalığın seyri sırasında görülür.

l- Endokrin

Ender bazı hadiselerde, cinsel işlev bozukluğu, düşük serum testosteronunu ve testiküler yetmezliğe sekonder olarak ortaya çıkar. Serum testosteronunun belirlenmesi tanıya destekçi olur. Ereksiyon kaybı ile birlikte yüksek prolaktin seviyeyi ise prolaktin salgılayan hipofiz uru düşündürür. Bu tip urların cerrahi rehabilitasyonuyla iyi netice alınır.

İlişkiüel disfonksiyonlar, diyabet mellitusla birlikte, üç farklı biçimde, sık olarak görülürler:

aBir miktarda psikojenik erektif kaybı olan diyabetik erkekler.

bTanı konmamış ve kan şekeri hakimiyet altına alınmamış diyabetikler. Bu gidişatta kan şekerinin hakimiyeti ile mesele büyük miktarda ortadan kalkar.

cUzun süreli diyabeti ve diyabetik nöropatisi olan erkeklerde belli bir zaman sonra ereksiyon kaybı ve cinsel tepkisizlik büyür. Bu kaybın geri dönüştürülmesi genellikle muhtemel olmaz. Bu tip hastalara, penis takmayı önerilebilir.

2- Vasküler Hastalıklar

Genital bölgede kan dolaşımını yasaklayan rastgele bir hastalık, ereksiyon eforluğuna yol açabilir. Misaller arasında “penis minik damar hastalığı” penis kan akımının doppler muayeneyi ile gösterilebilir, jeneralize obliteratif arteriyel hastalık, aortik bifurkasiyo trombozu ve aort anevrizması sayılabilir.

3- Nörolojik Hastalıklar

Spinal kordun genital inervasyonundaki rastgele bir lezyon ereksiyonu, ejakülasyonu veya her ikisini de güçleştirebilir. Bu çok muhtelif meseleler arasında kord travmaları, kord urları, multipl skleroz, diyabetik nöropati sayılabilir.

4- Genel olarak eforsuzluğa neden olan hastalıklar

Bu tip hastalıklar arasında, karsinomatozis, kronik malnütrisyon, açlık sayılabilir.

Organik bir sebebe bağlı olarak cinsel işlev kaybına uğrayan hastaların dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Bazı hastaların ilk yakınması İlişkiüel disfonksiyon olmakla birlikte, çoğunlukla, İlişkiüel bozukluk organik hastalığı uzun vakittir bilinmekte olan bireylerde görülür. Her iki vaziyette de, uzman bir doktorun hastanın fiziksel sıhhatini tekerrür değerlendirmesi gerekir.

Farmakolojik Ereksiyon Zorlukları

İçki akut intoksikasyonu ve kronik kullanıma bağlı fiziksel zararları ve alışkanlık yapan ilaçların dışında, cinsel istek, ereksiyon, ejakülasyon ve orgazmı negatif istikamette etkileyen farmakolojik maddeler üç ana başlık altında toplanabilir:

l- Antihipertansif ilaçlar diüretikler dahil

2- Antidepressan ve antipsikotik ilaçlar

3- Antiülser ilaçları antiasitlerin dışında

Özerk asap sistemini etkileyen veya güçlü sedatif tesirleri olan bütün ilaçlar bazı bireylerde cinsel işlev farklılıklarına neden olabilir. Bu işlev farklılığı sıklıkla doza bağlı ve idiosenkratiktir özel vaziyete bağlı, bu sebeple ilacın türü veya dozu değiştirildiğinde cinsel mesele ortadan kalkabilir.

İçki kullanımının, cinsel işlev bozukluklarının sık görülen bir sebebi olduğu unutulmamalıdır. Cinsel işlev bozukluğu sebebiyle alınan hikaye, kesinlikle içki ve öteki bağımlılık yapan maddelere ait balakayı kapsamalıdır.

Psikojenik Ereksyjon Kaybı

40 yaşına gelmiş bir erkek, hayatında en az bir kere ereksiyon sağlamayı istediği halde asıllaştıramamıştır. Bu vaziyetle karşılaşan erkekler, iki tavır biçiminden biltihabı seçerler. Bazı erkekler vakayı bir ölçü yeis dinleyerek ve kederlenerek geçiştirirler. Ötekileri ise vaka karşısında kaygıya ve paniğe kapılırlar, bir şeylerin bozulduğunu ve bir daha hiçbir zaman daha önceki haline dönemeyeceğini düşünürler. Daha sonraki tecrübelerinde, ilk gruptaki erkekler, bir evvelki başarısızlığı pek uslarına bile getirmezken, ikinci gruptakiler, kendilerini devamlı olarak sorgulamaya ve performanslarını denetlemeye başlarlar. Biz bu vaziyete “seyircilik etmek” diyoruz. Cinsel işlev bozukluğu olan kadın ve erkeklerin çoğu, kendi kendilerine seyircilik etmeye başlarlar ve böyle yaptıkları için, giderek kendi cinsel heyecan ve zevklerini daha fazla engellerler.

Psikojenik ereksiyon kaybı, kaybın sebebi olan performans anksiyetesinin rehabilitasyonuyla ortadan kaldırılabilir. “Seyircilik etme”ye, süreci belirleyerek, her iki eşe olan hasarlı tesirlerini anlatarak ve hakimiyet altına alınması özendirilerek, mani olunabilir. Sürecin hakimiyet edilebilmesi için, öncelikle farkına varılması koşuldur. Bireyler dikkatlerini performanslarına değil, cinsel ilişkiden zevk almaya yönelttiklerinde, bunu başarabilecek biçimde kendilerini sorgulamayı bildiklerinde, mesele ortadan kalkacaktır. Eşler, alakalarını duyguları üzerine toplamaya, beyinlerini düşünceler yerine, bu duygularla doldurmaya özendirilmelidir. Performans anksiyetesi, eşlere geçici bir vakit için cinsel ilişkiyi “menetmek”la da giderilebilir. Eşler koitus hariç her türlü ön sevişme tecrübesine girişebilirler. Koitusun menedilmesi, ereksiyon olup olmayacağı yolunda dinlenen anksiyeteyi ortadan kaldırır. Bu vaziyette de, çoğunlukla ereksiyon hakikatleşir.

407 toplam, 0 bugün

Acute Immune Deficiency Syndrome

Cinsel Sağlık Haziran 25, 2021

Acute Immune Deficiency Syndrome

AIDS, Acquired Immune Deficieny Syndrome bedenin bağışıklık sistemini çökerten HIV Human İmmunodeficency Virüs virüsünün yol açtığı bir hastalık. Dünyada her gün takribî 16 bin bireyin tutulduğu düşünülen AIDS, bağışıklık sistemini çökertmesi sebebiyle bedeni her türlü mikroba karşı mukavemetsiz vazgeçiyor.

HIV virüsü, uzun seneler suskun kalsa dahi öbür hastalıkların yaradılışını süratlendirip organizmayı sinsi sinsi yok ediyor. Hasarsız hastalıklar dahi bağışıklık sistemi zarar görmüş insanlarda ağır ve ölümcül vaziyetlere neden olabiliyor.

CİNSEL TEMAS VE KAN

AIDS üç yolla bulaşıyor. Cinsel ilişki, kan yoluyla ve anneden bebeğe. Bunların dışında AIDS in bulaşması hemen hemen olanaksız. AIDS li şahıs ile kucaklaşmak, el sıkışmak, kullandığı tabak, çatal, kadeh gibi eşyaları kullanmak veya aynı sosyal etraflarda bulunmak hatta aynı havuzu kullanmak dahi hastalığın bulaşması için tehlike taşımıyor.

AIDS en çok cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor. Cinsel ilişki sırasında cinsel uzuvlarında ve makattaki yaralanmalar mikrobun bedene girmesine neden oluyor. AIDS in bulaşması için cinsel uzuvların yaralanmış olması da koşul değil. En fazla tehlike altında olanlar ise kadınlar. Zira meni yüksek yoğunlukta mikrop içeriyor.

Kan ve kan mahsulleri, uzuv ve doku nakli, tıraş bıçağı, diş fırçası ve şırınga paylaşımıyla bulaşıyor. Mikroptan temizletilmemiş başka bir deyişle steril edilmemiş iğne, şırınga, makas, jilet hatta manikür-pedikür için kullanılan kesici aletler her zaman tehlike taşıyor.

AIDS; kan ve cinsel temas dışında anneden bebeğe de bulaşabiliyor. Gebelikte, doğum sırasında veya anne sütü ile bebeğe geçebiliyor.

AIDS,

• Günlük hayatta ve sosyal ilişkilerle,

• Öpüşme, değme, sarılma, el sıkışmayla,

• Herkese sarih tuvalet, havuz, duştan,

• Başkalarının eşyalarını kullanmakla

• Sinek, böcek sokması, hayvan ısırmasıyla BULAŞMIYOR

AIDS İN BULGULARI ,

§ Günler veya aylar süren ateş,

§ Gece terlemesi,

§ İştah eksilmesi,

§ Uzun süreli bitkinlik hissi,

§ % 10 dan fazla kilo kaybı,

§ Eklem yerlerinde ve adalelerde ağrı,

§ Sebebi bilinmez , uzun süreli boğaz ağrısı,

§ Sebebi bilinmez lenf bezlerinin şişmesi lenfadenopati,

§ Uzun süreli ishal,

§ Tekrarlayan enfeksiyonlar,

§ Çok yaygın görülmeyen hastalıklara yakalanmak.

KORUNMA YOLLARI:

§ Her türlü cinsel ilişkide kondom kullanın.

§ Cinsel partnerinizin geçmişinde böyle bir hastalık olmasa da korunun. Unutmayın partneriniz doğru söylemiyor olabilir.

§ Ne olursa olsun başka biriyle ortak şırınga kullanmayın.

§ Kan verirken ya da alırken, diş doktoru koltuğunda ve kuaförde kullanacağınız aletlerin sterilizasyonundan emin olun.

§ Gebelikten korunmak için kondomdan başka usuller kullanıyor olsanız da AIDS i düşünerek partnerinize prezertvatif kullanması için baskı yapın.

§ Başkasının özel aletlerini kullanmayın, kendi aletlerinizi kullandırtmayın . Şayet bu aletleri kullanmak veya kullandırmak zorunda kalırsanız bir daha kendiniz kullanmadan evvel kolonya veya içkiyle dezenfekte edin.

§ Evlenmeden evvel AIDS testi yaptırın.

§ Cinsel geçimişini bildiğiniz bir partnerle tek eşli yaşamanız AIDS den korunmak için iyi bir usuldür, UNUTMAYIN.

AIDS LE ALAKALI BAZI SUALLER:

AIDS i önleyecek bir aşı var mı?

Şu an için yok.

Öpüşmeyle bulaşır mı?

Kandaki ya da tükürükteki virüs başka birine ancak o bireyin ağzında kesik varsa geçebilir.

Sivrisinek sokması, ter, aksırık, gözyaşı, gıda, içeçek, çatal, kaşık, kadeh, yüzme havuzundan bulaşır mı? Hayır.

AIDS li şahsa değmek, el sıkışmak veya sarılmak riskli mi?

Hayır. HIV, aksırmak ve öksürmekle bulaşmaz. Köpek, kedi ve öbür hayvanlardan virüsü kapmazsınız.

Oral İlişkile HIV bulaşır mı?

Eger enfekte sperm ya da vajinal akışkanlar, cinsel ilişkideki diger şahıs tarafindan ağıza alınırsa tehlike yükselir. Ağızdaki ya da dudaklardaki minik çatlaklar virüs için bir giriş yolu olabilir.

Daha çok erkekten kadına mı kadından erkeğe mi bulaşıyor?

Erkekten kadına bulaşma oranı, kadından erkeğe bulaşma oranından daha yüksek. Erkek, kondomsuz olarak boşaldığı zaman kadın, HIV taşıyabilen daha yüksek hacimdeki sperm akışkanına sarih gidişata kazanç. Bu surattan korunmasız İlişkite kadın daha büyük tehlike altında.

HIV virüsü dış civarda yaşayabilir mi?

HIV, sarih havaya maruz kaldığında uzun müddet yaşayamaz. Dış civarda ısı, müesseseye, su, sabun ve deterjanlar sebebiyle imha olur. Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış civarda birkaç saatte, kuru civarda ise yarım saatte can verir. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda can verir. 18 yaşındaden de dökülmüş kan, sperm ve öbür beden akışkanları minik de olsa tehlike oluşturur. Bu surattan tehlikeli eşyaların, sulandırılmış çamaşır suyu ile veya bir kaç dakika kaynatılarak arınılması gerekir.

Ten HIV den nasıl temizletilir?

Su ve sabunla iyice devireme ile HIV de tenden uzaklaştırılabilir. Yıkandıktan sonra tenin içki ile arınılması gerekiyor. Yaralanma vaziyetinde yara yeri, evvel sabun ve su ile iyice yıkanmalı, ardından betadin gibi bir antiseptik ile arınılmalı.

Kan vermek ya da almak tehlikesiz mi?

Kan almak için sterilize malzeme kullanılan yerlerde kan verirseniz, HIV ile enfekte olmanız muhtemel değil. Şayet kullanılan malzemelerden emin değilseniz kan vermeyin. HIV ile temas ettiginizi düşünüyorsanız ve bir HIV testinden geçmediyseniz, kan vermeyin.

Diş rehabilitasyonunda tehlike var mı?

Şayet her iki hasta arasında aletler steril edilirse tehlikeli değil.

AIDS testinde neye bakılır?

HIV bedene girdiğinden itibaren, bedende bununla savaşmak için özel antikorlar oluşur. Eliza diye öğrenilen testle kanda, hastalığa neden olan mikroba karşı gelişmiş olan antikor olup olmadığına bakılır. Antikorların Eliza usulüyle ölçülebilecek seviyeye erişmesi için 3 aylık bir müddete pencere yarıyılı lüzum vardır. Bu sebeple test, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapılmalıdır.

Test neticeyi HIV+ HIV Pozitif çıkarsa şahıs kanında bu antikorları taşıyor demektir. Bu da bireyin AIDS virüsüyle karşılaştığı anlamına kazanç. Ancak testin palavracı pozitif çıkma ihkimali de vardır. Bireyin HIV pozitif olduğunun seylenebilmesi için Westernblood testi sınan doğrulama testinin de yapılıp neticesinin pozitif olması gerekir.

Şayet test – çıkarsa bu, bireyin AIDS virüsü taşımadığı anlamını taşımıyor. Emin olmak için üçüncü ayın sonunda tekerrür test yaptırılır. Zira kan testi virüs bedene girdikten 3 ay sonrasına kadar virüsü gösteremeyebilir. Üçüncü ay yapılan test 18 yaşındaden – çıkarsa rahatlayabilirsiniz.

AIDS, Sağlık Bakanlığı na bildirilmesi gerekli bir hastalık. Ama bu bildirim adla yapılmıyor. Adınızın baş harfleri ve doğum seneniz kullanılarak kodlanıyor. Bunun dışında rehabilitasyonunuzdan mesul hekim ve takımı dışında kimseye söylenmemesi gerekiyor.

403 toplam, 0 bugün

Haftada 3 Kere İlişki Her Tasaya Deva

Cinsel Sağlık Haziran 22, 2021

Haftada 3 Kere İlişki Her Tasaya Deva

Amerika Birleşik Devletleri nin Pennsylvania eyaletindeki Wilkes Üniversitesi nin 650 şahıs üzerinde yaptığı araştırmaya göre İlişki yalnızca bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekle kalmıyor aynı zamanda tepeden tırnağa bedeni hastalıklara karşı koruyor.

Doktor Carol Ellison Orgazm olmak, hücreleri 18 yaşındaliyor. Bedenin yine şarj olmasını sağlıyor. Adale ve damar sistemini 18 yaşındaliyor. Ayrıca, dişlerdeki tartar oluşumunu yasaklıyor. Aynı zamanda da surat adaleleri çalıştığı için ihtiyarlamayı geciktiriyor. Bunun için haftada üç kere İlişki yapmak yeterli diye konuştu.

381 toplam, 0 bugün

Zaferli Bir Birliktelik İçin 7 Koşul

Cinsel Sağlık Haziran 22, 2021

Zaferli Bir Birliktelik İçin 7 Koşul

İlişkinin uzun seneler sürebilmesi için öncelikle sağlam bir temele direnmesi ve belirli başlı adımların atılması gerekiyor. İşte mutlu bir beraberlik için gereken yedi koşul:

1. Kendinizi neşelen

Kendinizi hoşlanmazsanız, başkasının da sizi hoşlanacağına inanmanız güçleşir. Sıhhatli bir ilişki için kendine güvenmek çok ehemmiyetli. Bu surattan öncelikle tüm yanılgı ve cılızlıklarınıza karşın kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeniz gerek.

2. Eşinizi neşelen

Sıhhatli ilişkiler birbirini seven şahıslar arasında yaşanabilir. Birbirinizden gerçekten beğenir, beraber zaman geçirmekten neşe alır, birbirinizin tutumlarını ve fikirlerini paylaşır, eş temennilere sahip olursanız ilişkinizin uzun ömürlü olması kaçınılmaz.

3. Birbirinize zaman ayırın

Birşeye verdiğiniz değer, ona ayırdığınız zamanla ölçülür. 18 yaşında tanıştıklarında önceliği ilişkilerine veren çiftler, zaman içinde iş, çocuklar ve günlük meselelere odaklanarak beraber daha az süre geçirmeye başlar. Oysa birbirinize ayıracağınız zaman, ilişkinin ilk günkü gibi canlı kalmasını sağlar.

4. İrtibat kurun

İyi bir irtibat sıhhatli ilişkinin temel koşullarından biridir. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi, karşınızdakinden ne beklediğinizi ancak konuşarak anlatabilirsiniz. İç dünyanızı karşınızdakine açmanın tek yolu irtibat.

5. Tartışmaktan çekinmeyin

Kavgaların ilişkinin doğal bir parçası olduğunu unutmayın. Çiftler arasında değişiklik olması kaçınılmazdır. Sıhhatli bir biçimde tartışabilen çiftler, her zaman aynı fikirde olmasalar dahi duygularını paylaşabildikleri için aralarındaki bağı kuvvetlendirir.

6. Sık sık dokunun

Dokunmak insanoğlu için temel bir gereksinimdir. Karşınızdakine güven, destek, koruma, şefkat ve natürel ki coşku verir. Fiziksel alakaya olan gereksinim, cinsel hayatın faal olmadığı yarıyıllarda dahi bitmez.

7. Metamorfozu kabul edin

İnsanlar değişebilir. İlişkileri bu başkalaşımlar ayakta meblağ. Başkalaşım, büyümeye yol açabileceği gibi sancılı da olabilir. Ancak partnerinin geçirdiği metamorfoza geçim sağlayan ya da beraber değişebilen çiftler, zaferli bir ilişki sürdürebilir.

Ters kutuplar artık çekmiyor

İkili ilişkilerde ters kutupların birbirini sürüklediği tezi, tarihe karışıyor. Amerika Birleşik Devletleri deki Iowa Üniversitesi nin Sosyal Psikoloji Üniteyi nin yaptığı bir araştırmaya göre ters kutuplar ilk etapta birbirine sürüklüyor ancak bu ilişkiler ciddi ebatlara erişemeden sona eriyor. Aynı hayat görüşüne sahip olanların ilişkileri ise daha uzun sürüyor. Üstelik bu beraberlikler konutlulukla sonuçlanıyor. Konutlu çiftler üzerinde araştırma yapan sosyologlar, şahsiyet eşlikleri sayesinde eşlerin günlük meselelerle daha kolay başa çıkabildiğini ve mutlu olabildiğini korunuyor.

475 toplam, 1 bugün

Yaşlılıkta Cinsel Yaşam

Cinsel Sağlık Haziran 20, 2021

Yaşlılıkta Cinsel Yaşam

Adnan Menderes Üniversitesi ADÜ Tıp Fakültesi Bevliye Ana Bilim Dalı Öğretim Azası Doç. Dr. İzzet Koçak, “bireyin cinsel yaşamı Lolita yetişkinlik yarıyılında ne kadar sıhhatli ve etkinse, yaşlılıktaki cinsel yaşamı da o kadar faal olmaktadır” dedi.

Koçak, yaptığı açıklamada, cinselliğin doğumla başlayan, vefata kadar süren temel bir insan lüzumu olduğunu belirtti.

Her yaşın cinselliğinin değişik olduğunu belirten Doç. Dr. Koçak, şöyle konuştu:

“Sıhhatli bir yaşlıda cinselliğin olmadığını ya da olmaması gerektiğini düşünmek, yemek yemenin, yatmanın yaşlılıkta afaki olduğunu düşünmek gibidir. İnsan yaşamında yeri olan böyle bir olguyu yaşlılar için yok saymak hakikatçi değildir. Yaşlılıkta cinselliğin ebatları değişiktir. Cinsel birleşme bu yaşlarda artık faize emelli yaşanmaz. Yaşlılıkta cinsellik, daha çok beraber hafifleme, rahatlama ve haz paylaşma emeline müteveccih olarak bireylerin birbirlerine karşı sevgi ve bağlılıklarını ifade etmelerinin bir taşıtı olabilir.”
Lolita yetişkinlik yarıyılındaki cinsellik ehemmiyetli

İleri yaşlarda tüm vücutsal işlevler gibi cinsel işlevlerde de fizyolojik farklılıklar olduğunu vurgulayan Koçak, bu farklılıkları öğrenmeyen ya da kabul edemeyen şahıslar için muhtelif cinsel meseleler ve doyumsuzlukların ortaya çıkabildiğini belirtti.

Yaşın ilerlemesiyle beraber, erkeklerin cinsel açıdan uyarılmaları için gereken zamanın uzadığını, sertleşmenin ortaya çıkışının daha çok zaman aldığını, bayanlarda ise östrojen hormonundaki eksilmeye bağlı olarak vajinadaki kayganlığın eksildiğini ve ciltte incelmelerin ortaya çıktığını aktaran Koçak, şöyle devam etti:

“Bireyin cinsel yaşamı Lolita yetişkinlik yarıyılında ne kadar sıhhatli ve etkinse, yaşlılıktaki cinsel yaşamı da o kadar faal olmaktadır. Fiziksel sürükleyicilik eksildiğinde cinsel yaşamın da biteceğini sanılmamalı, sıhhatli ve güvenli bir ilişkide cinsel doyuma erişmenin tek yolunun da cinsel birleşmeden ibaret olduğu düşünülmemelidir. Yaşlılıkta ortaya çıkabilecek fiziksel cinsel meseleler yumuşaklık, sevecenlik, güven ve tanışıklık sayesinde basitçe aşılabilir.”

İleri yaşlarda cinsel aktifliğin ortadan kalkmasının sebebinin genellikle cinsel bir partnerin eş yokluğu ya da araya giren fiziksel rahatsızlıklar ve hastalıklar olduğunun altını çizen Koçak, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon, irinler, cinsiyet hormonları beceriksizliği, romatizma gibi kronik fiziksel hastalıklar, tansiyon ve bunalım rehabilitasyonunda kullanılan bazı ilaçlarla sigara ve içkinin cinsel sıhhatte bozukluklara yol açabildiğini söyledi.
İhtiyarladıkça cinsel gönülsüzlük olabilir

Bazen yaşlıların, kaybolmayan cinsel alakaları sebebiyle kasvet, çekingenlik ve kabahatlilik dinleyebildiklerini, cinsellikle alakalı natürel alakaları ile cemiyetin kendilerinden beklediği cinsellikten uzak, ciddi ve güvenilir tavırlar arasında çatışma yaşayabildiklerini vurgulayan Koçak, şunları kaydoldu:

“Yaşlıların cinsellikle alakalı duygu ve düşüncelerini ifade etmede takviyeye, cinsel istek ve etkinliğin sıhhatli ihtiyarlamanın bir gereği olduğunu öğrenmeye, yaşla oluşan fizyolojik farklılıkları ve cinsel tavrını etkileyen hastalık ve rehabilitasyonları müzakereye lüzumları vardır. İhtiyarladıkça cinsel gönülsüzlük olabilir. Bu olağan bir gidişattır.

Ehemmiyetli olan yaşlılık yarıyılının kendine özgü bir cinselliği taşıyabileceğini öğrenmek ve kabullenmektir. Cinsel doyum ilişki sıklığından çok, cinselliğin sevgi ve şefkat, değme, beraber uyuma gibi ebatlarının ön tasarıya geçmesine izin vermekle olası olabilecektir.”

402 toplam, 0 bugün

Page 6 of 8 1 4 5 6 7 8

mozaka.com maltepe escort ataşehir escort kadıköy escort bostancı escort istanbulescorttu.com anadolu yakası escort şerifali escort atasehirescortlari.com ataşehir escort pendikescortkizlar.net pendik escort kurtköy escort kartal escort bostancı escort kadıköy escort ümraniye escort ataşehir escort escort bayan ankara escort maltepe escort pendik escort ümraniye escort izmit escort ümraniye escort escort bayan