Herkese zevkli dakikalar. Sizlerle 1 ay evvel başımdan geçen yaşanmış bir anımı paylaşmak istiyorum. Ben 33 yaşında, uzun boylu, esmer, azıcık kocaman yapılı atletik biriyim. Kendime ait dairemde yalnız yaşıyorum. Oturduğum apartmana 5 ay evvel 18 yaşında konutlu birileri taşındı. Bayan 24 yaşında, erkek ise 33 yaşında. Bayanın adı Emel, minyon tipli, beyaz derili, fazla sarih giyinmeyen biri. Kocası başka bir şehirde hocalık yapıyor, kadın da annesiyle kalmakta iken annesinin ölümünden sonra yalnız kalmaya başladı. Zamanla balkondan Merhabalaşmalar, yolda denk gelmeler derken, Emel ile muhabbeti ilerlettik, Emel zamanla bana alışmaya başladı. Aramızdaki muhabbet koyulaşmaya başlayınca içten birer dost gibi olduk. Kocasının da olmayışından 1 yada 2 ayda bir kazanç, bana yanaşmaya, sık sık benimle konuşmaya başladı. Emel harika bir kadındı, bir kadında aradığım tüm özelliklere sahipti. Devamlı dar etekler giyer, kalçası hafif geriye çıkık olduğundan, görünce resmen azardım. Göğüsleri ise bütün kıvamında biridir.
Bir gün bizim binadan taşınan biri vardı, kutuları asansöre doldurmuşlar, asansörde yalnızca tek şahsın sığabileceği kadar yer vardı. Ben de sabah erken uyanmış, eşofmanımla fırından ekmek almıştım. Asansör geldiğinde bindim. Bir kat sonra asansör durdu ve kapıyı Emel açtı. İçerisi sıkışık olduğundan ben dahi anca sığabiliyordum, ama Emel, “Tez işim var!” deyip binmekte ısrar etti. Art bana dönüktü, soluğumu boynunda sezdiği kesindi. O sırada kutulardan bir düşmek üzere iken, ben ani bir reflexle paketi tutmaya çalıştım, bu arada Emel ’e arkadan dayanmıştım. Zati devamlı sert duran yarağım, Emelin ince ve dar olan eteğinin üstünden kalçalarının bütün ortasına denk gelmişti. O an Emel ’in titrediğini hissettim. Asansör yüklü olduğundan ağır hareket ediyordu. Özür diledim. O da “Yapacak birşey yok.” dedi. Ben de hareket etmeden öylece kaldım. Ama yarrağım arkadan Emel ’in çıkık kalçalarını zorluyor, damarları şişmiş, zonklayıp kasılıyordu. Agresif demir gibi olan yarağım Emel ’in sanki üryan derisine dokunuyordu. Onun da ateşi benden yetersiz değildi. Böylece bizim kata geldik, kapı açılınca çıktık. Emel ’in alevi, yanından geçerken dahi soba gibi sıcaklık veriyordu. Sarih renk eteğinde, sikimin baskı yaptığı yer kırışmış bir halde, çok net belirli oluyordu. Dairesine girip kapıyı kapatırken bana şehvetlice bakarak tebessümdü.
Bekar hayatı yaşadığım için konutuma ara gizeme bayan konuklarım kazançtı. 18 yaşındaden bir gün bir bayan davetlim geldi, geç vakite kadar sikiştik. Onu kaderlerken bütün kapıda Emel ile karşılaştık, bana sertçe bakarak, Merhaba dahi vermeden evine girdi. Bu beni rahatsız etti doğrusu, neden öyle yaptığını soracaktım, saat 23:00 ortamı kapısını çaldım, açtı. Gözleri ıslamıştı, çevreye bakarak suskunca içeri aldı ve ne istediğimi sordu. Ben de tutumundan dolayı rahatsız olduğumu anlattım ve nedenini sordum. Emel ise, “Seninle iyi uyuştuğumuzu sanıyordum, bunu bana söylemeliydin!” dedi. Ben de, “Bekarım, bunlar natürel şeyler!” dedim. O da, “Sanki ben konutluyum da farkımız mı var, konutluluğun sefasını mı sürüyorum, tadını mı alıyorum, ben neden yapmıyorum?” dedi. Belirli ki çekememişti. “Neyse, kapatalım mevzuyu!” dedim. Emel de, “Sana bir şey soracağım, ama dürüst olacaksın!” dedi. “Dinliyorum!” dedim. “Geçen asansörde öğrenerek mi dayandın kalçalarıma?” dedi. “Hayır!” dedim. “Ama sanki arkamdaki sertlik bilerekti, az kalsın delecekti!” dedi. “Öğrenerek olsaydı istermiydin?” diye sordum. “Hayır diyecek vaziyetim mi var sanki, o günden beri usum başımda değil, düşlerimde hep seni görüyorum, devamlı ıslağım!” dedi ve dudaklarıma yapıştı!
Afallamışlığım geçtikten sonra, “Bunu yapmak istediğinden emin misin?” dedim. Emel de, “Yeter artık, nazlanma hadi, ikimiz de istiyoruz!” dedi. Bunun üzerine ben de karşılık verdim ve kabaca öpmeye başladım, nihayetinde arzuladığım hatun da istekliydi zati. Kabaca sevişmeye bayılırım, o Abazalıkla üstündekileri yırtarcasına çıkarmaya başladım, gömleğini iki yakasından yakalayıp sertçe parçalayarak çıkardığımda, düğmeleri çatır çatır koparak çevreye saçıldı, süt18 yaşındanin kopçalarını kopararak açtım, üzerinde yalnızca külodu kaldı. Yatak odasına kucağımda taşıdım. Ben de bir çırpıda soyundum. O Abazalık ve kabalıkla, zati dantelli olan külodunu ortasından yırttıp ayrıldım. Parmaklarımla amının dudaklarını ikiye ayırabildiğim kadar ayırıp, kıpkırmızı amcığına dilimi gömdüm. Amı mis gibiydi, 18 yaşında duş aldığından her tarafı mis gibi kokuyordu. Amını sonraya vazgeçip, tekerrür dudaklarına yumuldum. Emel zevkten çıldırmaya başlamıştı, “İşte bu!” diyerek bana daha ateşli sarılıyordu. Boynunu yalamaya başladım, dudağımla kaptığım her nokta sanki morarıyordu. Dilimi kaldırmadan boynundan altlara, göğüslerine indim. Taş gibi göğüslerinin çevresinde daireler çiziyordum. Daireyi yalaya yalaya küçülterek göğüs uçlarına geldim, onları dilimle yalamaya başladım. Bir yandan da ellerimi kalçalarında ve bacaklarında dolaştırıp okşuyordum. Emel ’in kesik kesik soluk alışları inlemeye dönüşmeye başlamıştı. Göğüs uçlarını hafif ısırıklarla zevke getiriyordum. Sonra dilimi fırça gibi göğüs uçlarına sürttüm ve dilimi uçlarda titretmeye başladım. Bu onu mest ediyordu…
Göğüslerini iyice yaladıktan sonra dilimi kaldırmadan ıslak bir biçimde karnına, ordan bacaklarına getirdim, ayak parmaklarına geldim. Onları yalaya yalaya yukarıyalar, baldırlarına, deriyi kuru kalmayacak biçimde yaladım. O süt beyaz derisini yaladıkça yarağım taş gibi oluyordu, sert ve delici. Oraları yaladıktan sonra 18 yaşındaden dilimi kaldırmadan kasıklarına geldim, bir elimle belinden yakalayıp, boşta kalan elimle, zati bölünmüş olan külotunu tek saldırıda tamamen çıkardım. Emelin amı henüz bakire amı gibi taze ve kıpkırmızı duruyordu. Şehvetle ve tutkulu bir biçimde amını yalamaya başladım. O kaygan ve saydamsız akışkanlarını dilimle amından kepçe gibi alıp bacaklarına yayıyordum. Emel zevkten ve coşkudan can vermek üzere idi, “Yeter artık gir içime!” demeye başladı. Ama ben bunun tadını çıkarmalıydım, bacaklarını havaya kaldırıp, dilimi amının dudaklarında dolaştırmaya başladım. Kah kasıklarına, kah amına dokunuyordu dilim. Bir taraftan da, Emel ’in amının da sezmek istediği, Abazalıktan taş gibi olmuş yarağım, Emel ’in bacaklarına dokundukça, sertliği ve sıcaklığıyla Emeli titretiyordu. Sanki agresif demir gibi olan yarağım artık kıvamındaydı…
Emel ’in amının dudaklarını iki parmağımla ayırıp içine, Klitorisine dil darbeleri atıyordum, şapur şupur emiyor ve somuruyordum. Burnumu klitorisine, dilimi ise içine sokup amına masaj yapıyordum, dilimi yuvarlak yapıp amının içine kaydırıyor, kabaca dil darbeleri atıyorum. Emel kafasını sağa sola atmaktan ve titremekten sersem olmuştu. Her titreyişinde bacaklarını kastırıp başımı sıkıyordu, bu beni dahada ateşliyordu ve daha süratli dilliyordum. Amının suları yatağa sızmaya başlamıştı. Emel dileniyordu, “Yeter artık becer beni, diple artık!” diye. Ama ben Emeli dinlemeyip, yapacağımı yapıyordum, dilimi amının en ücra yerlerine sokup, amını kazıttıra kazıttıra yalıyordum. Burnum ve ağzım arasında hapsolan amı iyice kabarmış, emmekten morarmaya başlamıştı. Daha sonra dudaklarımla amının dudaklarını bir pres gibi sıkıştırıp, ağzımda ezmeye başladım. Amının ağzımın içinde kalan kısmını da dilimle ovuşturuyordum. Amı dil darbelerimden renk değiştirip, kıpkırmızı olmuştu.
Emelin amını takribî 30-35 dakika yaladıktan sonra, Emel beklemediğim bir süratle yataktan doğrulup, bir saldırıda yarağıma sarıldı. Yarağımı öyle bir yalıyordu ki, sanki 1 ay aç kalmış insanın nefis yemeklere saldırdığı gibi saldırıyordu. Ama yarağımın olağandan azıcık kocaman ve kalın olmasından dolayı ancak bir kısmını ağzına alabiliyordu. Bundan da henüz çok İşini bilen olmadığı anlaşılıyordu. O narin elleri yarağımı anladığında parmakları onu sarmaya yetmiyor, parmakları arasında 1-2 cm mesafe kalıyordu. Takribî 5 dakika da Emel beni yaladıktan sonra, sırtüstü uyuyup bacaklarını açabildiği kadar açtı ve “Şu anda sokmazsan bak valla avazım çıktığı kadar haykırırım!” dedi. Bence de sikme zamanı gelmişti, damarları çıkmış esmer yarağımı ellerimle dahi yakalamadan Emelin amının dudaklarında dolaştırmaya başladım, yarağımı fırça gibi alt yukarıya sürtüyorum. Amının suyu ile yarağımın başı parıl parıl parlıyordu…
Bir müddet böyle sürttükten sonra yarağımın başını amının dudakları arasına dayayıp azıcık ittirdim. Başı girmişti. Sonra çıkarıp, arzuladığım şeyi yaptım ve tek saldırıda dibine dayamaya çalıştım. Ama bunda galibiyetli olamadım, zira amı çok tazeydi. Sonra var eforumla tekerrür darbe vurduğumda, Emel ’in gözleri öyle bir yerinden fırladı ki, o an çığlık atmayı dahi unutmuştu. Amacı 12 ’den vurmuş bir askerdim artık. O anda tepkiyi gözleriyle değil de sesiyle vermiş olsaydı mahalle ayağa kalkardı. Çevik davranıp haykıracak diye ağzına yumuldum, dudaklarımın etli ve büyük olmasından ağzını tamamen kapatmıştım. Ağzımın içine doğru bağırmaya başladı. Sanki soluk almak için gayretler gibiydi, acı acı haykırıyordu. O an reelinde bayılabilir diye korkmuştum doğrusu, bir kezinde başıma geldi, ama bu fobi beni durdurmadı, çok azmıştım. Ne yapayım, stilim bu, sert İlişkii çok hoşlanıyorum, sanki tecavüz eder gibi sevişmek ve sikişmek güzelime gidiyor, giysileri yırtıp dağılmak, süt18 yaşında dişlerimle parçalayıp, külotu ortasından Caarrrttt diye yırtmak gibi, amına dibine kadar köklemek gibi…
Yarrağımı tekerrür çıkarıp, bu sefer olanca eforumla ve sert bir vuruşla amına dayandım. Kütür kütür girmiştim içine, amının duvarlarını yara yara ilerlemiştim içine. Amının taa derinliklerinde yarrağımın mantar gibi başı rahmiyle tanışmıştı, taşaklarım götünün deliğine dayanmış, amıyla yarağım arasından hava dahi geçmiyordu. Emel haykırmaktan sesi kısılmış biçimde, “Durma! Durmaaaaaa!” diye basıyordu çığlığı. Var eforumla pompalamaya başladım. Her dalıp çıkışımda daha derinlere giriyordum sanki. Yarağım rahminin duvarlarını zorluyor, bir yerlere takılıyor, daha ileri gidemiyordu. Sert ve süratli darbelerle, Emel ’i haykırdıra haykırdıra, amını kanırta kanırta sikiyordum. Aldığımız zevk tarif edilemezdi…
Emeli, bu biçimde 20 dakika filan siktikten sonra, en hoşlandığım pozisyona getirdim, başka bir deyişle domaltıp belini alt çökertip o muhteşem kalçalarını havaya diktim. Saçlarından sertçe sürükleyerek, başını havaya kaldırıp, sert ve süratli darbelerle amını sikmeye devam ettim. Her vuruşumda şlappp şlapppp sesler çıkıyor, dolgun kalçaları Pudding gibi titriyordu. Bu da beni tekerrürden azdırmaya yetiyordu. Şlappp şlaapppp sesleri sevişmemizin melodisi gibiydi sanki, onların zevki tarif dahi edilemezdi. Bayağıda çok geç boşalırım, ama bu gidişatta daha fazla dayanamadım, “Geliyorum!” dediğimde, korunduğunu söyleyip, “İçime boşal! İçime boşalmanı istiyorum!” dedi. Canıma minnetti, en hoşlandığım final buydu. Darbelerimi serileştirip daha da süratlendim. Çıkan şakırtı sesleriyle birlikte alev topu gibi döllerimi tazyikli bir biçimde Emelin amına fışkırtmaya başladım. Döllerimin kadehten boşalırcasına rahim duvarlarına çarptığını sezebiliyordum. Bir zaman kesik kesik, kasıla kasıla boşaldım…
İkimiz de çok hafiflemiştik, ama amından hemen çıkmayıp, 10 dakika kadar öylece oynaştık durduk. Daha sonra birer Orgazm sonrası sigarası yakıp, yatakta muhabbete başladık. Benden çok beğendiğini, kocasıyla sevişirken dahi beni hayal ettiğini filan anlattı. Uzunca bir müddet öpüştük ve ben konutuma gittim. Emel ertesi gün saat 14:00 ’e kadar yatmış, “Beni sefil ettin!” dedi. Çok mutluydu, o geceki sikişmemizde iliklerine kadar doymuştu. Emel ile ilişkimiz hali hazırda devam ediyor, ama sanırım azıcık uzaklaşacağız, zira kocası yakın bir ile atandı. Sanırım taşınacaklar. Buna üzülüyorum zira beni onun kadar mutlu eden sikişken bir kadın tanımadım!
Tüm zevklerin ve mutlulukların sizlerin olması dileğiyle.