Welcome, visitor! [ Oturum aç

Üniversitenin En Orospu Görünüşlü Kızı Hayrinisa

Hikayeler Eylül 19, 2021

Üvey Babam ile Her Gece İlişki Yapıyoruz

Üniversite seneleri iyidir. İnsanların artık ergen olduğu, ama hemen hemen her mevzuda da sorumsuz olduğu senelerdir. Hele hele aileden farklı bir şehirde talebeyseniz hem kızlar, hem de erkekler için tamamen hürlük seneleridir. Ben de üniversiteyi ailemden farklı bir şehirde, Ankara ’da okudum. Araba yok, babam lisede ne kadar faal olduğumu bildiği için, başına geleceklerden korktuğunu düşündüğümden, konut yok. Ama bende muhteşem bir azim var. O senelerde mektepte Mersin ’li bir Manitam var. İsmi Hayrinisa…

Mektepte ilk günlerimiz. Dostlarımızla 18 yaşında 18 yaşında tanışıyoruz. Derken aradan 1 – 2 hafta geçti. Hayrinisa ile çıkmaya başladık. Kız anasının gözü. Sınıfın en sexi, en orospu görünüşlü kızı. Eee, ben Ankara ’ya evvel sikişmeye, sonra okumaya gitmişim. Bir de Talat isminde yakın bir dostum oldu. Ailesi almancı. Talat benden 10-12 yaş büyük. Ailesi Almanya ’da ama o Ankara ’da oturuyor. Beni kardeşi gibi görüyor, devamlı hayat dersleri veriyor. Hayrinisa ’yı hiç hoşlanmıyor. Ben ona tasamı anlatıyorum ama bana; erkeklerin de namusu olur, o kız sana hiç yakışmıyor filan gibi absürt şeyler söylüyor. Onun tuzu kuru tabi. Ankara Üniversitesinde kız dostu var, kumpaslı olarak hafta 2 – 3 kere çatır çatır sikişiyorlar. Talat ’dan evin anahtarını istiyorum, Hayrinisa sana yakışmıyor diyor, bir cinsli vermiyor.

Devamlı fırsat gözlüyorum. Derken o fırsat ayağıma geldi. Bir Cumartesi akşamı sınıfça Ata Kule ’ye bara gittik. Muhakkak Hayrinisa o gece yanıyor. Ben sikmesem, kesin başkası sikecek. Talat ’ta hep aynı terane. Başkası sikerse siksinmiş. Gece bitti. Talat 18 yaşındaden evine bizi davet etmedi. Neredeyse ben her gece Talat ’larda kalıyorum ama Manitamle kabul edilemiyorum. Allahtan Necati var. O da sınıfımızdan bir çocuk. Son servis de gitmiş. Bize nasıl döneceğimizi soruyor. “Sabaha kadar bekliyeceğiz” Yapacak başka bir şey var mı? Çorbacılar, börekçiler mekanımız olur artık. Allahtan Necati vicdanlı. Bizi alıyor, babasının ofisine götürüyor. Sabaha kadar burada takılın artık diyor ve evine gidiyor. Necati Ankaralı. Ailesiyle kalıyor. Keşke ailesinden ayrı bir konutu olsa.

Ofiste tek şahsiyet bir yatak var. Daha iyi içten olur. Hayrinisa ile yatağa yattık. Azıcık sonra olacakları ikimiz de öğreniyoruz. Soluklar çok süratli. Çok uzun zamandır bu anı bekliyorum ve öğreniyorum ki o da bu anın peşinde. Hiç süre kaybetmeden direk dudaklarına yumuldum. Azıcık öpüştük. Ama öpüşmek istemiyorum. Tamam sonra uzun uzun öpüşürüz ama evvel benim bir gevşemem gerekli. Boynuna iniyorum, çok hoş bir parfümü var. Kaç saat geçti, hali hazırda kokusu geçmemiş.

Bizim Hayrinisa ’nın göğüsleri çok kocamandır. Elliyorum. Üsten üstten kokluyorum. Onda muhakkak bilinmez hırıltılar. Gömleğini yırtarcasına açıyorum. Süt18 yaşındani bir çırpıda çıkartıyorum. Yumuluyorum memelerine. Kocaman. Muhteşem memeler. Uçları ceviz gibi, sepsert. Altlara inmek, temel işi yapmak istiyorum ama ne olası. Memelerden dağılamıyorum ki. Herhalde memelerini yarım saat kadar yaladım, avuçladım, okşadım, kokladım. Derken altlara indim. Göbek. Bir 5 – 10 dakika da oralarda takıldım. Kızın da iyice tava gelmesi gerekli artık. Kotunu çıkartacağım, ellerimi tutyor. Allah allah? Niçin nazlanıyor ki? “Noluyor?” diyorum, “İstemiyorum.” diyor. Nasıl istemez? Bu kadar zaman onca şeyi yap, sonra; ‘İstemiyorum ’. “Tecavüz ederim valla!” dedim. “Haykırırım, avazım çıktığı kadar!” dedi.

Haykırırsa bağırsın. Gözüm dönmüş bir kere. Ama arada Necati var. Babasının ofisindeyiz. O olmasa ben yapacağımı öğrenirim. Bana da artık yalnızca tirip yapmaktan başka bir şey kalmıyor. Yataktan kalkıyorum, arkamı dönüyorum, bir sigara yakıyorum. “Ne başka bir deyişle bakire misin?” diyorum, “Hayır…” diyor. “Eee kızım tasanın ne o zaman?” diye soruyorum, “İstemiyorum işte yaaa…” diyor. Sikecem ama onun nazını. Demek ki iyi tava getiremedim kızı. Yarak diye yanmıyor. Kalkıyorum, odanın içini geziyorum. “Gel. Tamam vereceğim.” diyor. Kaltak, meğerse namus nazı yapıyormuş. Öpüşmeyle, memelerle bu sefer süre kaybedemem. Direk yatağa yaklaşıyorum. Yatağa dahi girmeden kotunun düğmesini çözüyorum. “Oha!” diyor. “Vazgeç şimdi ohayı mohayı. Çıldırttın beni!” diyorum. Pantolonunu çıkartıyorum, içinde don yok. Hiçbir zaman don giymezmiş. Ben de çırıl üryan soyunuyorum. Yanına uyuyorum.

Çılgınlar gibi onu sikmek için can veriyordum. O da hazırdı. “Hadi gel artık!” dedi. Doğruldum. Direk bacaklarını açtı. Arasına girdim. Hiç tükürüklemeye filan lüzum yoktu. Amcığının arasına yasladığımda direk içine kayıverdi. Sanki 18 yaşındaden kompleks yapacak siktirmeyecekmiş fobisiyle süratli süratli gidip geliyordum. Kan ter içindeydim. Ofis çok sıcaktı. O senelerde saçlarım da omuzuma gelecek kadar uzundu. Devamlı önüme dokülüyor zati sıcak olan civarı daha da sıcak yapıyordu. Bir ara durdum. Hayrinisa ’nın lastik tokası yatağın kenarında duruyordu. Aldım, içinden çıkmadan saçlarımı arkadan topladım. “Sıcak mı geldi?” dedi. Muhakkak bilinmez bir “Hıı…” dedikten sonra süratle misyonuma devam ettim. Hayrinisa ’nın kocaman memeleri lümbür lümbür sallanıyordu. Bir yukarıya bir alt, bir yukarıya bir alt…

O kadar tahrikten ve süratle gidip gelmelerden sonra boşalacaktım artık. Vaziyeti fark etti, “Sakın içime boşalma!” dedi. Kafamla “Tamam” işaretini yaptıktan sonra süratle içinden çıktım ve amcığının üzerine oluk oluk boşaldım. Boşalırken de hepsi içinden çıksın diye 31 yapıyordum. İğrenmişti. Kırışık bir ifadeyle tamamen boşalmamı bekliyordu. “Çok ivedi boşaldın. Ben bir şey kavrayamadım!” dedi. “Olsun canım, bu daha birinci. Sabaha kadar buradayız. Hatta pazar günü de buradayız. Daha çok sevişiriz.” dedim. Gerçekten de öyle oldu. Sabaha kadar 4 – 5 kere sikiştik. Tam pazar günü de sikişmekle geçti. Pazar günü kaç kere sikiştiğimizi hatırlıyamıyorum dahi. Ama bir problem vardı. Devamlı aynı pozisyonda sikişiyordu. “Kızım arkanı dön.”, “Olmaz!”. “Yandan vereyim?”, “Olmaz!”. “Domal.”, “Olmaz!”. “Ağzına al.”, “İğrenç, kesinlikle olmaz!”. “Peki sen üste çık.”, “Yorulurum, olmaz!”. Hep o sırt üstü, bacaklarını açar. En fazla bacaklarını omuzuma koyar. O da bacakları yorulunca. “Yaa bari şu bacaklarını belime dola.”, ona da, “Olmaz!” dedi.

“La havle!” dedim ama tam gece ve pazar günü süresince vazifemi noksansız yerine getirdim. Her istediğinde yılbaşı hindisiymiş gibi devamlı içini doldurdum. 2. ve sonraki sevişmelerimizde o da tatmin olmuştu. Her birinde avazı çıktığı çıktığı kadar haykırıyor, ağıza alınmayacak küfürlerle hep daha aşırısını istiyordu. Özellikle pazar günü bu işten bunalmıştım. Hatta güç gelmeye başlamıştı. Benim isteğimden fazla sikişmek istiyor, birde hep aynı pozisyonu istiyordu. Bir yerden sonra tahrik olamıyordum. Ama erkekliğe bok sürdürmedim. Her istediğinde dibine kadar yaslayıp, avaz avaz haykırdırdım. Pazar günü son otobüse yetişecek biçimde ofisten böldük.

Mektebe dönerken bir daha beni güç görür, bu tek pozisyon kafasıyla giderse diye düşünüyordum. Yolda o da konuşmuyordu. Ama işin tüm heyecanı da bitmişti. Pazartesi ve salı günleri hiç görüşmedik. Kendi kendime Evet, Bu iş bitti! diyordum. Derken salı akşamı aradı. Beni çok özlemiş, görmek istiyormuş. Yanına gittim. Yurdunun altınadaki kafeteryada otururken kulağıma, o gece ve günü hiç unutamadığını, koca yarağımla amını bir kere daha kanırtmamı istediğini fısıldadı. Çok tahrik olmuştum. Ama ikimiz de yurtta kalıyorduk ve sikişecek yer yoktu. “Gel. Seni odama sırçadan alacağım.” dedi. Zemin katta kalıyordu. Yurdun Arkasını gezdim. Açılan sırçadan içeri daldım. Yurt odası aynı bizimki gibiydi. 2 şahıs kalıyorlardı. Oda dostu odada yoktu. Hemen soyundu direk yatağın üzerine uzandı. “Hadi ivedi ol!” komutuyla ben 18 yaşındaden misyona başladım. Seviştikten sonra bana çay demlemek istedi. Ketilin makbuzunu prize takar takmaz kısa devre yaptı ve tüm sigortalar attı. Yurttaki bir çok kızlar çığlık atmaya başladı. Panik halinde sırçadan kaçtım.

Birkaç gün sonra görüştük. Artık çıkmamız bitmiş gibiydi. Artık yalnızca sikişmek için birbirimizi arıyor, buluşuyorduk. Ona ‘Hep aynı pozisyondan bunaldığımı, işe azıcık renk katmamız gerektiğini düşündüğümü ’ söyledim. O da bana, bu biçimde hoşlandığını, başka pozisyonda yapamayacağını, istersem bir daha görüşmeyebileceğimizi söyledi. Siktir git diyemiyordum. Kumpaslı olarak buluşuyor. Yalnızca sikişiyor, başka hiç birşey paylaşmadan parçalıyorduk.

Nerelerde sikiştiğimize gelince: onun yurt odasında, kerelerce, ranzanın alt katında, üst katında. Halının üzerinde. Mektebin içindeki otobüs durağında, bankın üzerinde. Gece geç saatlerde tenha olan durağa gidiyorduk. O etek giyiyordu. Ben yalnızca fermuarımı açıp, eteğini sıyırıp hemen 5 dakikada içini dolduruveriyordum. Mektebin içinde bulunan korulukta. Ağaçaların arasında, kuytu bir yere çekiliyorduk. O 18 yaşındaden etek giyiyordu. Yere uzanıp bacaklarını ayırdı mı, arasına dalıyor, hızla pompalıyordum. Kız yurdunun önünde up uzun çimenlikler vardı, gece orada yıldızları izliyoruz gerekçesiyle altımıza bir battaniye, üstümüze bir battaniye, Onda 18 yaşındaden bir etek, pompala da pompala… Kız yurdunun altındaki kafeteryanın tuvaletinde. Geceleri yüksek rektörlük binasının asansöründe. Sabaha kadar sarih olan bilgisayar labaratuvarına giderken boş bulduğumuz sınıflarda. Öğretmenlerin kürsünün üstünde, kürsülerin altında. Sıraların üstünde. Belki şimdi usuma gelmeyen daha nice yerlerde…

Şimdi düşünüyorum da; o kadar saçma sabuk yerlerde yaptığımız sikişlerde iyiki hiç tutulmadık. Yoksa bizi kesin mektepten atarlardı. Konuttakilere yanıt dahi veremezdik. Hayrinisa ile hep tek pozisyonda sikişiyorduk, bu bende başlarda soğukluk yapmıştı. Fakat böylesine anormal yerlerde benimle sikişebiliyor olması, ben de anormal derecede coşku uyandırıyordu. Artık aramızda hiç sevgi kalmamıştı. Olağanda görüşmüyorduk. Yalnızca İlişki için için buluşuyor. Neredeyse hiç bir şey konuşmuyor, yalnızca hayvanlar gibi sikişiyorduk. Onu beğenmiyordum. Ama bir cinsli de hayır git, artık görüşmeyelim diyemiyordum. O İlişkie bir cinsli doymayan, devamlı amının içinde yarakla gezmek isteyen birisi haline gelmişti. Hemen hemen her gece buluşuyor, anormal bir yerde sikişiyorduk. Sanki onun İlişki kölesi haline gelmiştim. Hep aynı pozisyondan bunalmıştım, fakat her çağırdığında ona hayır diyemiyordum. Her çağırdığında kuzu kuzu gidip, uzun uzun amını yarakla dolduruyordum.

Derken doğum günüme geldik. ‘Bana muhteşem bir doğum günü sürprizi hazırladığını ’ söyledi. Ben iç çamaşırı filan bekliyordum. Beni 4 yıldızlı bir otele davet etti. Oda numarasını verdi. Kata çıktım, odayı buldum. Kapıyı çaldıktan banal sonra açtı. Hipotez ettiğim üzere üzerinde çok iç gıcıklayıcı bir çamaşır vardı. Yanlız şok olmuştum. Oda dostu Selin de odadaydı. Selin ’in üzerinde kot pantolon ve t-shırt olduğu halde yatağın üzerinde oturuyordu. Daha Öncekinden beri Selin ’i zati hep severdim. Hayrinisa bana dönerek, “Bu gece üçümüz bu odada beraberiz. Sabaha kadar hiç durmadan sevişeceğiz. Ama sabah olduğunda her şey bu odada kalacak tamam mı?” dedi. Şoktaydım. “Tamam.” dedim. O da Selin ’e dönüp, “Gördün mü? Hiç bir erkek bu işe hayır demez.” dedi. Yatağa ilişeyim dedim. “Olmaz. Evvel sen şu çekyatın üzerinde azıcık otur. Bak bakalım biz yurt odasında sabahlara kadar neler yapıyormuşuz…” dedi.

Selin ’in resmen üzerini sıçradı. Kızın t-shırtını bir çırpıda çıkarttı. Ufak ama dik memelerine resmen yumuldu. Kendi koca memelerini onunkilere çarptırıyor, avucunu tükrüklüyor, kızın memelerini avuçluyor, göbeğini yalıyordu. Birden kızı sert bir hücumla yatağa sırt üstü devirdi. bacaklarının arasına kafasıyla girdi. Dilini kocaman çıkartmış sert sert dilini amına vuruyordu. Selin iyice zevklenmiş kesik kesik inliyordu.

Artık yarağım pantolonuma sığmıyordu. Direnemedim önümü açtım. Yarağımı çıkartıp okşuyordum artık. Selin vaziyeti fark etti. Kafasını kaldırıp bana doğru gelmek istedi. Hayrinisa onu yatağa doğru itti. Selin “Yazııık kıız!” dedi ve bana doğru geldi. Oturduğum kanapenin önünde 4 ayak üstünde durdu. Gözleri kapattım. Yarrağımda sıcaklık sezdiğimde tekerrür açtım. Selin yarrağımı ağzına alıyordu. Kafasını yukarıya kaldırdı, gözlerimin içine baktı, ağzından çıkarttı. “Valla Hayrinisa ’nın dediği kadar var, bir yandan kendimi siktirmek için sabırsızlanıyorum, bir yandan da nasıl alacağımı öğrenmiyorum!” dedi. Hayrinisa o sırada Selin ’in arda geçmiş orta parmağını devamlı Selin ’in amına sokup sokup çıkartıyordu. “Nasıl ama? Dediğim kadar varmış ama di ’ mi?” dedi.

Artık benim daha faal olarak takıma katılmam gerekiyordu. Ayağa kalktım. Onlarda benimle beraber ayaklandılar. Yatağa geçtim. Selin ’i yatırıp, amını yalamaya başladım. Hayrinisa bize izliyordu. “Gel. Ağzına al.” dedim. 18 yaşındaden, “Olmaz!” dedi. “Sen öğrenirsin!” dedim, yuttum yarağı Selin ’in ağzına verdim. 4 ayağının üzerinde yalıyordu. Hayrinisa da arda geçmiş, o da 4 ayak üzerinde kızın amını parmaklıyordu. Birden fırladım. Hayrinisa ’nın arda geçtim. Emelim onu farklı bir pozisyonda sikmekti. Ama benim arda geçtiğimi fark edince hemen sırt üstü yatıverdi. “Hay amına koyayım!” dedim ve bacaklarının arasına girip amını pompalamaya başladım. Selin bir bacağını Hayrinisa ’nın değişik tarafına atıp amını Hayrinisa ’ya yalatmaya başlamıştı. Hayrinisa ’yı uzun uzun Amını götünü deldim.

Selin kendi göğüslerini yalatmak için Hayrinisa ’nın üzerine eğilince yarağımı Hayrinisa ’dan çıkarttım ve Selin ’in amına sokuverdim. İki kız da iyice zevklenmişti artık. Derken Selin Hayrinisa ’nın üzerinden kalktı. Hayrinisa bana, “Bir dakika amımdan çık.” dedi. Çıktım. Sikimi götünün üzerine koydu, “Hadi usulca bastır.” dedi. Yavaş yavaş bastırdım. “Hayır, dur!” diye feryat etti. Altımdan kaçtı. Çok acımış. Benimle devamlı aynı pozisyonda sikişen kızı, istemediği halde götünden sikerek öcümü alacaktım. “Hayır, yapacağım!” dedim. “Bok yaparsın!” dedi. Cebelleşmeye başladı. Yarağı güçle götüne doğru ittirdim. Fakat zorlanıyordum. Selin benden taraf oldu, Hayrinisa ’nın ellerini filan yakaladı. Dibine kadar geçirdim. Sonunda öcümü alma yolunu bulmuştum…

436 toplam, 0 bugün

Üniversite Son Sınıfta Sikildim, Kızlığımı Kaybettim

Hikayeler Eylül 5, 2021

Üvey Babam ile Her Gece İlişki Yapıyoruz

Merhabalar. Öncelikle kendimi tanıtacak olursam, ben Üniversite son sınıfta okuyan, alımlı vede kendince hoş bir kızım. Adım Ceyda ve 23 yaşındayım. Yaşamımda hiç çıktığım bir erkek dostum olmadı, hep soğuk bakmıştım bu stil sevgili muhabbetlerine, taa ki mektebimizden Özgür adında yakışıklı bir delikanlıya vurulana dek. Gerçekten çok güzel, karizmatik ve etrafındakilerce çok hoşlanılan bir erkek idi bu. Bende çok büyük tesir yaratmıştı, zira yaşamımda ilk kere birilerine karşı birşeyler sezmeye başlamıştım. Onu her gördüğümde kalbim küt küt atıyordu, 18 yaşında liseli aşıklar gibi coşku veriyordu bana. Kendisini dostum Derya taşıtıyla, yalnızca Merhabalaşma biçiminde tanıyordum.

Birgün Deryadan, Özgürle beni iyice tanıştırmasını vede çaktırmadan sevgilisi olup olmadığını bilmesini, rica ettim. O gün gelmişti, Derya bizi tanıştırmak için Özgürü evine çağırdı, o gün konutta yalnızca üçümüz olacaktık. Herşey tasarladığımız gibi olmuştu, Özgür de buna sıcak bakmış, “Tabiki kazancım.” biçiminde içimi okşayan vede bana karşı birşeyler sezdiğini düşünebileceğim yanıt vermişti. Derya ile konutta oturmuş Özgürşan gelmesini bekliyorduk. Kapı çaldı Özgür geldi, elinde cips ve kola vardı. İçeri girdi. Evvel Deryayı, sonra beni öptü. Beni çok dürüst öpmüştü, eteklerim zil çalıyordu, birşeylerin olacağını seziyordum, hem de çok güçlü bir biçimde. Oturma odasına geçtik. Özgür ceketini çıkardı ve oturdu koltuğa. Tişört giymişti. Çok sportif bir bedeni vardı, kolları sırf adale ve omuzları genişti. Bütün istediğim stilde bir erkekti.

Müddet geçirmeden, mutfakta Deryaya bir mazeret ile dışarı çıkmasını söyledim. Derya bunun üzerine az sonra yanımıza geldi ve “Çok acil işim var, siz oturun, Tamerin yanına gitmem gerekli.” diye konuttan dağıldı. Bu arada Tamer Deryanın sikiştiği sevgilisi. Deryanın, hergün Tamerle nasıl sikiştiğini anlatması geldi usuma ve birden klitorisimde hafif tebessüm belirdi. Özgür belliki çok süratli bir erkekti, görüldüğü gibi çok rahat ve dünya canlısı birisi idi. Koltuğa yanımı yaklaştı ve elini omzuma attı. Direnemedim, sanki herşey birden bitecekmişcesine bu fırsatı değerlendirdim ve Özgürü dudağından kaptım ve hiç vazgeçmeyecekmişim gibi onu öpmeye başladım. Özgür çok afallamıştı, benden böyle birşey beklemiyordu. Tabi ben de böyle birşey beklemiyordum kendimden, fakat yapıyordum işte.

İlerleyen dakikalarda elimi özgürşan sikine attım, çok büyük ve sert bir et parçası gelmişti elime. Gerçekten henüz bakire olan birisi için fobi ve korku verici büyüklükte bir yarraktı bu. Özgür yavaşca ve hayvanımsı bir biçimde beni cetmeye ve göğüsuçlarımı yarı ısırarak emmeye başladı. Ben nekadar “Dur yapma.” desemde iş işten geçmişti, kendime egemen olamıyordum. Nekadar yapma desemde, Özgür vazgeçse bile, devam etmek isteyeceğimi ben de öğreniyordum. Zevkten inliyordum, külodum sırılsıklam olmuştu. Seneler seneyi hiç bir erkeğin yanına bile yaklaşamayacağını sandığım o masum amıma Özgürşan sahip olacağını o an sezmiştim sanki. Özgür elini külodumdan içeri soktu ve parmaklarını amımın dudakları arasında dolaştırmaya başladı. Amım gitgide daha çok ıslanıyordu, gerçekten sular içindeydim. Aynı zamanda da elimi özgürşan yarrağına atmışım ve sanki onu benden alacakları hissine kapılmışım gibi sıkıca yakalıyordum.

Artık ikimizde iyice azmıştık. Özgür zati patladı patlayacaktı, biran evvel amıma girmek istiyordu. Ben de sikilmek istiyordum, fakat Özgürşan yarrağını evvel ağzıma alıp yalamadan geçiş izni vermek istemiyordum yarrağına. Özgürde sanki herşeyin olacağını öğreniyormuş gibi pak gelmişti, çok hoştu. Yalamaya başladım, boğazıma kadar dolduruyordu yarrağı. Sanki profesyonel porno yıldızları gibi yalıyordum, kendime donakalmıştım. Senelerce izlediğim o porno filmlerin meyvesini bugün alıyordum. Gerçekten Özgürde afallamıştı benim Sakso sürüklemek filan nedir öğrenmeyen bir kız olduğumu düşünüyormuş. Özgür daha fazla katlanamadı ve inleyerek ağzıma boşaldı. Sanki boşalması bitmek öğrenmiyordu, oluk oluk akıyordu menisi. Ağzım suratım bembeyaz olmuştu, en yakın dostum Derya dahi beni o halde görse, tanıyamazdı. Özgürşan yarrağı sertliğinden gram ödün vermemişti, sanki “Amını deleceğim, şeftalini yaracağım.” dercesine, dimdik bir biçimde amıma girmeyi bekliyordu.

Daha fazla bekletmedim ve bacaklarımı omzuna yaslayıp yavaşca yarrağının amıma girmesini sağladım. Bunca yıldır gizlediğim bekaretimi Özgüre vermiştim, iki damla gözyaşı ve azıcık kan eşliğinde. Zevkten ve coşkudan can veriyordum neredeyse. Bu zamana kadar neden sikişmediğime çok kızıyordum, yaşamımda yaşadığım en hoş zevkti içimde gidip gelmesi. Özgür ara ara çok süratleniyordu, amımdan sanki ateşler çıkacak gibiydi. Bazen okadar süratli sikiyordu ki, amımda nem ününe, kayganlık ününe birşey kalmamıştı. “Aşkım amım yanıyor, çok acımaya başladı.” deyince, yarrağını amımdan çıkardı. Beni düşündüğü için amımı sikmeye ara verdi, ben de onu sap gibi ortada vazgeçmek istemiyordum, bacaklarımı iyice karnıma doğru çektim ve götümün deliğini seçenek olarak sundum. O esnada Özgürşan gözüne masada duran beden-losyonu gözüne çarpmıştı. Ne yapmak istediğini kavramıştım, biran göz göze geldik ve “Tamam.” dercesine hafifçe kafalarımızı salladık. Özgür artık bir nar tanesinin dahi güç girebileceği o ufacık göt deliğime yarağını sokma eylemini hakikatleştirebilecekti.

Masadan beden-losyonunu aldı, evvel yarrağının üstüne döktü ve sıvazlayarak heryerine yedirdi, daha sonra ben domaldım ve götümü iyice diktim yukarıya doğru, daha kolay olsun diye. İzlediğim porno filimlerde götten sikilen bayanlar hep domalıyorlardı. Özgür losyonu göt deliğime hoşça yedirdi ve parmağını sokarak göt deliğimi alıştırmaya başladı. Götümü parmaklaması çok güzelime gidiyordu, ben de bir yandan klitorisimi elleyerek aldığım zevke zevk katıyordum. Özgür 2-3 dakika böyle devam ettikten sonra, artık yarrağını sokmaya karar verdi. Yarrağının kafasını göt deliğime yaslayıp yavaştan sokmaya başladı. Çok acı çeksemde götümü ileri doğru sürüklemedim, olgun bir tutumla yarrağın tamamını götümün deliğine yutturdum.

Çok hoştu, içimde sanki patlayacak birşeyler vardı, kocaman bir canavar gidip geliyordu içimde. Manyak ötesi zevk veren birşeydi bu. Özgür 5–10 dakika götümü bu biçimde siktikten sonra, birden bir aslan gibi hırlayarak boşalmaya başladı. Göt deliğimin içi, dışı, çevreyi, heryeri döl olmuştu, sıcacıktı. Sonra götümdeki spermleri kaba etlerime sıvazladı, yaydı. Özgür de, ben de çok mutluyduk, ve son bir öpüşme sevişme faslına girdik. Daha sonra üstümüzü giyindik ve hiç birşey olmamış gibi oturduk televizyon izledik. Derya konuta geldiğinde Özgürsüreyi de artık gelmişti.

O gün yaşamımda ilk kere amdan ve götten sikilmenin verdiği mutlulukla keyiften havalara uçuyordum, fakat bir yandan da yarraksız kalacağım fikri beni yiyip tamamlıyordu. O günden sonra Özgürle kantinde hergün görüşmeye ve konuşmaya başladık. Daha sonra Özgür bir konut kiraladı ve 5 aydır hergün aralıksız sikişiyoruz…

677 toplam, 0 bugün

Ormanda Nişanlımı Sikerken Bekçiye Tutulduk

Hikayeler Ağustos 30, 2021

Üvey Babam ile Her Gece İlişki Yapıyoruz

Merhaba, ben Manisadan Şuayip. 21 yaşındayım ve Eskişehirde Üniversitede okuyorum. Yurtta kalıyorum. Mektebimin bitmesine daha bir sene var. Geçen yıl bizim kısmın alt sınıflarından, 18 yaşında Zonguldaklı bir kızla tanıştım. Kısa müddette birbirimize aşık olduk. Çok geçmeden ailelerimizi araya koyduk ve nişanlandık. Nişanlım da benim gibi yurtta kalıyordu. Nişanlımın mektebi bitince evlenecektik.

Nişanlımla ders saatleri dışında sürekli el-ele gezer ve ıssız bir köşe bulduk mu da sarmaş gez olur, öpüşür, elleşirdik. Birbirimizi okadar çok arzuluyorduk ki, gece yurdun kapıları kapanacağında parçalamayı hiç istemezdik. Gerçeğinde bir konutta kalsaydık, kesin sikişirdik, fakat malesef o imkanımız yoktu. İşin makûs tarafı, her geçen gün daha da azıyorduk, bir an evvel sikişmek istiyorduk. Artık öpüşmek elleşmek kesmiyordu. Geceleri vedalaşırken birbirimizi daha da azdırıcı şeyler söylüyorduk. Ben nişanlıma, “Amını sikmek istiyorum!” gibi şeyler söylerken, nişanlım da, “Ben de senin yarağını yalamak istiyorum, beni sikmeni istiyorum!” diyerek parçalayıp, yurtlarımıza giriyorduk.

İş artık öyle bir hale gelmişti ki, nişanlıma sürekli kısa etek giydiriyordum ve sinemada, servis otobüsünde, en arkalarda, parkta filan en sakin yerlerde elimi eteğinin altına sokup nişanlımın amını parmaklıyordum. Bir akşam nasıl yağmur yağıyor, yurdun çevresinde kimseler yok. O yağmurda yurdun arda dolaştık ve çam ağacının altında çıkardım yarağımı ve nişanlımın ağzına verdim. Nişanlım yarağımı yalarken, birisi görecek, tutulacağız fobisinden dört, beş saniyede nişanlımın ağzına boşaldım. İkimizde yağmurdan sırılsıklam olmuştuk ve nişanlım soğuktan titriyordu. Üşütüp hastalanmasından endişelendim, hemen derlendik, nişanlım ağzına suratına bulaşan spermlerimi selpakla sildi ve yurtlarımıza gittik.

Yağmur üç gün süresince sürdü. Tabii biz ertesi akşam da yine yurdun artta o çam ağacının altındayız. Nişanlıma bu sefer amına sürtüp boşalmak istediğimi söylemiştim. Nişanlım külodunu hafifçe alt sıyırdı, ben de yarağımı çıkardım ve arkadan nişanlımın amına sürtmeye başladım. Bir iki sürtmeden sonra nişanlımın amı sulanmış ve iyice kayganlaşmıştı. Yarağımın kafası nişanlımın amına nerdeyse girecek gibi oluyordu. Nişanlımın kızlığını bozmamaya özen gösteriyordum. Amının deliğine değdirip çekiyordum. Bir ara fazla soktum gibi hissettim, hemen çektim ve durakladım. Nişanlım “Niye durdun, devam et sürtmeye.” deyince ben bir iki kere daha sürttüm ve nişanlım sarsılmaya başladı. Nişanlım orgazm oluyordu. O heyecanla ben de amının dudakları arasına boşaldım.

Hemen derlenip yurdun yolunu meblağken nişanlım gibi ben de titriyordum, fakat busefer yağmurdan ve soğuktan değil, aldığımz zevkten ve heyecandan titriyorduk. Yurdun önünde öpüşüp vedalaştık, o kız yurduna ben erkek yurduna. Aradan on dakika geçmeden nişanlımdan telefon geldi: “Aşkım galiba kızlık çeperim bozuldu, tuvalete girdiğimde külodum kan içerisinde idi.” dedi. Ben şok olmuştum. Amına sürterken nişanlımın kızlığına özellikle dikkat etmiştim oysa. Kendisini telefonda tesselli edip, nasıl olsa mektebi bitince evleneceğimizi söyledikten sonra yarın konuşmak üzere telefonu kapattım. Doğru tuvalete gittim, evet benim külodum da kanlı idi. Vay anasını yaaaa, işe bak! Nişanlımın amını doğru dürüst sikemeden, kızlığını bozmak keyfimi kaçırmıştı. O gece bir evin olmayışına lanetler okuya okuya yattım yattım.

Ertesi gün dersten sonra nişanlımla buluştum. Nişanlıma, ‘daha fazla sabredemediğimi ve kendisini adam gibi sikmek istediğimi ’ söyledim. Nasıl olsa kızlığı bozulmuştu ve nasıl olsa ilerde evlenecektik, “Bari tadını çıkara çıkara sikişelim!” dedim. Nişanlım da sikişmek için can atıyordu fakat sikişecek yer yoktu anasını satayım. Sonunda bir otele gitmeye karar verdik. Bizim yerimize yurtta kalan dostlar yoklama defterine imza atacaklardı, ben de nişanlımla bir otele gidip sikişecektik. İmza atacak dostları ayarladık ve doğru otel aramaya gittik. Liseliyiz, bütçemiz belli, ucuz otel aradık. Bulduğumuz ucuz oteller güven vermeyince mecburi kaldık pahalı lüks bir otele gitmeye. Kimse anlamasın diye iki ayrı oda kiraladık ve çıktık yukarı.

Koridorda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra direk benim odaya girdik. Kapıyı kapadığımızda ikimizde heyecandan can verecek gibiydik. Kapının artta birbirimize sarıldık ve birkaç dakika, soluk alışımızın düzelmesini bekledik. Kalp atışlarımız basmakalıpa dönünce öpüşmeye başladık. Her sani18 yaşından tadını çıkarıyorduk, ertesi gün saat 12:00 ye kadar oda bizimdi. Nişanlımı ceddip yatağa uzattıktan sonra ben de soyundum ve direk nişanlımın kaymak gibi parlak amına yumuldum. Nişanlımın amını nasıl yalıyorum, aynı deli gibi, “Sikecem şimdi senin bu tazecik amını aşkım!” diyordum. Nişanlım gözlerini kapatmış amının yalanmasının tadını çıkarıyordu. Amının dudaklarını ağzıma alıyordum, dilimi amının deliğine sokup, klitorisini emiyordum. Nişanlım çırpına çırpına orgazm olmuştu. “Yeter!” diye inleyince, amını yalamayı vazgeçtim.

Kalktım ve taş gibi olmuş yarağımı nişanlımın ağzına verdim. Nişanlım yarağımı yalarken, ben hepsini ağzına sokmaya çalışıyordum. Nişanlım da hepsini ağzına alabilmek için çabalıyordu fakat olmuyordu, soluk alamıyordu ve gözlerinden yaşlar geliyordu. Ben saçlarından yakalayıp, yarrağımı gırtlağına ittirdikçe nişanlım kusacak gibi oluyordu. Nişanlım yarrağımı ağzından çıkararak, “Dur bir saniye.” dedi, hemen banyoya koştu ve kustu. Temizlenip geldiğinde, “Sikişelim mi artık aşkım?” dedi. “Şipşak aşkım!” deyip yatırdım yatağa ve bacaklarını ayırdım nişanlımın. Üfff be, tazecik amcık karşımda duruyordu, yeme de yanında yat! Amının dudaklarını ayırıp yarrağımın kafasını amının deliğine yasladım, “Hazır mısın aşkım?” dedim. Nişanlımın “Evet aşkım, sik beni!” demesiyle yarrağımı yavaş yavaş ittirmeye başladım.

Yarrağım tamamen girdiğinde amı yarrağımı pres gibi kıstırıyordu ve fırın gibi yanıyordu. Nişanlımla kenetlenmiştik ve nişanlım beni sıkıca kendine çekiyor, sanki vazgeçmek istemiyordu. Buna karşın yarrağımı amının içine oynatmaya başladım. Bir iki cm çekip geri sokuyordum. Nişanlımın amı yarrağıma iyice alışınca artık tamamını çekip tekerrür sokmaya başladım. Nişanlımın bacaklarını omuzuma alıp iyice köklemeye başladım. Nişanlımın amı iyice sulanınca ben daha da süratlendim. Nişanlım 18 yaşındaden orgazm oluyordu, fakat nedense bunu bana belli etmek yerine gözlerini kapatıp, dudaklarını ısırıyordu. Altımda titremeye sarsılmaya başlayınca ve amının akışkanları yarrağımı iyice nemlendirince ben de boşalmak üzereydim. Bir iki kere daha çıkarıp soktum ve sonunda amının üzerine boşaldım. Bir müddet heryerimiz yapış yapış birbirimize sarılıp uzandıktan sonra banyo yaptık. Ertesi gün odayı terk edeceğimiz saate kadar, en azından dört beş posta daha Amını götünü deldim nişanlımı.

Ertesi günlerde tadı damağımızdaydı, fakat paramız bitmişti, ikinci bir kere otele gidemedik. Azdık kudurduk, sikişmek istedik, fakat yine aynı problem: yer yok, para yok! Havanın hoş olduğu bir haftasonu nişanlımla sikişmek için ‘Odunluk Tepesi ’ sınan ormanlık yere gitmeye karar verdik. Taa tepeye kadar çıktık, tel örgüleri filan geçtik. Ormanda yarım saat kadar gezdikten, ve çevrede kimsenin olmadığından emin olduktan sonra, bir ağacın altına montumu serdim ve oturduk. Biraz daha çevreyi kolaçan ettikten sonra öpüşmeye başladık. Nişanlımın eteğini yukarı toplayıp, bacağından külodunu çıkardım. Kendi pantolonumu külodumla birlikte dizime kadar indirip, nişanlımın amını sikmeye başladım. Nişanlım, “Dur bir saniye, bir ses duydum, Lolitatı geldi bir yerden!” dedi. Durdum, hafif doğruldum, gerçekten ben de bir Lolitatı duydum. Sağa sola bakındım, üç dört metre ilerimizde, kuru ağaç dallarının üzerinde bir kaplumbağa yürüyor ve o Lolitadama sesini çıkarıyordu.

Nişanlıma kaplumbağayı gösterdikten ve telaşlanacak birşey olmadığını söyledikten sonra, nişanlımı sikmeye devam ettim. Fakat kaplumbağa suratından yüreğimiz ağzımıza gelmişti, ya gerçekten birisi olsaydı diye ikimiz de acaip korkmuştuk. Sikişimizi bir an evvel bitirip gitmeye karar verdikten sonra, nişanlımı süratli süratli Amını götünü deldim ve amının üzerine boşaldım. Nişanlım çantasından selpak aldı ve amının üzerindeki spermlerimi temizlemeye başladı. Ben sikimi temizlemeden hemen külodumu ve pantolonumu çektim. Nişanlım, “Küloduma uzanırmısın aşkım?” dedi. “Tabi aşkım!” deyip nişanlımın külodunu almak için ayağa kalktım. Arkamı döndüğümde ise hitabem yakalandı, dondum kaldım. Bir iki saniye sonra nişanlım sanki hortlak görmüş gibi haykırmaya başladı. Ormanın bekçisi, pantolonun üzerinden yarağını sıvazlayarak hemen arkamızda duruyordu!

Bekçi bizim afallamışlığımızdan istifade ederek, hemen nişanlımın külodunu aldı cebine koydu ve “Haydin, yürüyün, düşün önüme, karakola gidiyoruz, tutanak yakalanacak!” dedi. İşte o anda fobiden altıma edecektim. Bekçiden nişanlımın külodunu geri vermesini istedim. Bekçi ise, “Nişanlının külodu duruşmada delil olacak. Umuma sarih mesire yerinde genel nezakete ters davranmaktan savcılığa verileceksiniz!” dedi ve nişanlımın külodu yetmiyormuş gibi, kimliklerimizi de aldı. Gidişat gittikçe perişanlaşıyordu. Bekçiye dilenmeye başladık, “Abi biz Liseliyiz, yapma etme, üstelik nişanlıyız, mektep bitince evlenecez, yapma nolur!” dedik. Bekçi insafa geleceği yerde bizi daha da korkutmaya başladı: “Daha durun hele, sizi daha mektepten atacaklar, ailelerinize haber verecekler, duruşmaya çıkacaksınız, gazetelere çıkacaksınız!” dedi. Boku bütün yemiştik!

Bekçinin anlattığı şeyler olursa, benim de, nişanlımın da yaşamı sönecekti. Bütün çıkmazdaydık. Ne olursa olsun o anlattığı şeylerin gerçekleşmesini engellemiz gerekliydi, “Abi dilenirim karakola götürme, ne istersen yaparız, kulun kölen vakam götürme!” dedik. Bekçi durakladı ve nişanlıma dönerek, “Ne istersem yaparmısın?” diye sordu. Nişanlım da, “Hı hı, ne istersen, laf!” dedi. Bekçi, “Bak şimdi gidişatlar değişti!” dedi ve fermuarını açtı, kıllı yarağını çıkardı ve nişanlıma uzatarak, “Ağzına al bakalım, yala!” dedi. Bekçinin böyle birşey isteyeceği usumun ucundan dahi geçmezdi, şok olmuştum. Nişanlım da, “Asla yapmam!” deyince, bekçi, “Yürüyün lan karakola!” dedi. Nişanlımı ikna etmek bana düştü, “Aşkım, yaşamım, yapıver, şunun şurasında iki dakika yalayacaksın, iki dakika sonra kurtulacaz, bitecek herşey!” dedim.

Nişanlım ağlaya ağlaya bekçinin önüne diz çöktü, gözlerini kapadı ve istemeye istemeye bekçinin kıllı yarağını yalamaya başladı. Bana da nişanlımın saçlarını okşayarak tesseli etmek ve bekçinin yarağını yalamasını izlemek düştü. Nişanlım bekçinin kıllı yarağından iğreniyordu. Ben, “Abi yetmez mi bukadar? Vazgeç gidelim artık!” deyince, bekçi iyice sinirlendi, “Bu kadar ucuza kurtulacağınızı mı sandınız, sikmeden bırakırmıyım!” dedi. Nişanlım hemen kalktı “Siktirmem! Beni sikmesine izin verme!” deyip ağlayarak arkama saklanmaya çalıştı. Bekçi daha da sinirlendi, “Orospu, yalamam dedin yaladın, bir yerin mi eksildi? Gel şuraya, bir kere sikip bırakacam!” deyip nişanlımı kolunu yakaladı, güçle ağacın birine domalttı ve arda geçti. Nişanlım her nekadar, “Hayır! Yapma!” dese de, ağlasa ve çırpınsa da, bekçi bir eliyle nişanlımı ensesinden yakalayıp bastırıyor, doğrulmasına izin vermiyor, diğer eliyle de sikini nişanlımın eteğinin altından yerleştirmeye çalışıyordu.

Ben bekçinin kolunu yakaladım, “Abi yapma nolur, vazgeç gidelim!” diye dilendim. Bekçi, “Sikmezsem karakola götürürüm, zina yapmak suçuna mühürlenir, rezil olursunuz!” dedi ve ekledi: “Kızın başını yakala da bitsin bu iş!” dedi. Nişanlımın ensesine bastırma işini bana vazgeçtikten sonra, nişanlımın eteğini yukarı topladı. Nişanlım siktirmemek için durmadan debeleniyordu. Mecburi kaldım nişanlımın kafasını bacaklarımın arasına aldım, uzun eşşek oynar gibi. Bekçi iki eliyle nişanlımın kalçalarını yanlara ayırdı ve alttan yukarıya doğru, bir kaç kere amını ve götünün deliğini yaladı. Sonra eline tükürüp yarağının başını sıvazladı ve nişanlımın amına geçirdi. Yarrağı tamamen girdikten sonra bekçi nişanlımın belinden iki eliyle sıkıca anladı ve kendine çeke çeke nişanlımın amını sikmeye başladı. Nişanlımın sesi soluğu kesilmişti, yalnızca bekçinin yarağını her köklemesinde, “Iııhhh! I-ııhhhh!” diye sesler geliyor ve bacaklarıma daha sıkı bir şekilde tutunuyordu.

Çaresizce bekçinin nişanlımın amını sikmesini izlerken, bekçinin de gözleri kaymaya başladı. Ben içimden, biryandan, bekçi az sonra boşalacak ve bu iş bitecek, gideceğiz diye seviniyordum, bir yandan da bari nişanlımın amının içine boşalmasa diye telaş ediyordum. Bekçinin yarağı ‘Plöpf! ’ diye bir ses çıkararak nişanlımın amından çıktı. Bekçi sikinin kafasını tekerrür tükürükle nemlendirip, benim bön bön bakışlarımın eşliğinde, nişanlımın daha benim bile sikmediğim göt deliğine sokuverdi! O anda nişanlımdan, “Yandım anaaaam!” diye bir bağırış çıktı. Ben ağzım sarih bakakaldım. Bekçi ise parçalarcasına nişanlımın götünü sikmeye devam etti. Nişanlımın çareyi tükenmişti ve dizlerinin titrediğini ben bile hissedebiliyordum. Bekçi nişanlımın götünü kaç dakika sikti bilmiyorum, ama sonunda vahşi bir hayvan gibi hırlayarak, nişanlımın götünün içine boşaldı.

Şu işe bak amına koyayım, bekçi nişanlımın amını götünü sikti ve rahat sikmesi için nişanlımın başını ben tuttum. İş nerden nereye bu hale geldi! Ne yapacağımı bilmez bir şekilde yaşadığımız bu hadiseyi sindirmeye çalışıyordum. O esnada bekçinin yarağını nişanlımın götünden çekmesiyle nişanlımın götünden osurukla birlikte, bekçinin spermleriyle karmaşık kan püskürdü. Nişanlım sanki bir un çuvalı gibi yere yığıldı kaldı. Ben nişanlımı ayağa kaldırmaya çalışırken bekçi fermuarını kapadı, bana kimliklerimizi geri verdi ve “Hadi kaybolun, birdaha da buralarda görünmeyin!” diye de tembihledi ve uzaklaştı. Bekçiden nişanlımın külodunu isteme cesaretini bile kendimde bulamadım. Yaşadığımız kabus sonunda gerçekten bitmişti, fakat nişanlım da mahfolmuştu, ruh gibiydi. Yarım saat sonra yürüyecek gidişata anca gelebildi. Yurdun yolunu meblağken, ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu.

Kız yurdunun önüne geldiğimizde, nişanlım bana hiçbir şey söylemeden yurda girdi. Bu nişanlımı son görüşüm oldu! Birdaha benle ne görüştü, nede telefonlarıma yanıt verdi. Bir hafta sonra da hem yurttan hem de mektepten bölmüş, memleketine dönmüş. Giderken de bir dostuyla bana nişan yüzüğünü göndermiş!

Kimseye anlatamadığım bu hadiseyi burda itiraf etmek istedim!

443 toplam, 1 bugün


mozaka.com maltepe escort ataşehir escort kadıköy escort bostancı escort istanbulescorttu.com anadolu yakası escort şerifali escort atasehirescortlari.com ataşehir escort pendikescortkizlar.net pendik escort kurtköy escort kartal escort bostancı escort kadıköy escort ümraniye escort ataşehir escort escort bayan ankara escort maltepe escort pendik escort ümraniye escort izmit escort ümraniye escort escort bayan