Merhaba, adım Cevdet, 53 yaşındayım. Eşim ölüm edeli 6 yıl olmuştu. Oğlum konutlu ve İstanbulda. Eh, ben de emekli olunca kendime İzmit yakınlarında ufak bir Belde ’de, bahçe içinde dubleks bir konut aldım, yerleştim. Haliyle paklik için bir kadın aradım. Sürekli alış veriş yaptığım dükkan sahibinin desteği ile Paklikçi Fatma ’yı buldum. Fatma 42 yaşında, hafif balık etinde, 1.70 boylarında, türbanlı bir kadın. 2 kızı var, biri konutlu, değişiği 18 yaşında, 2 senelik bir iş yüksek mektebine gidiyor. Fatma ’nın kocası 60 yaşında, bir işkazasında belden altı yakalamaz olunca, malulen emekli olmuş.
Taşındığımda mevsim güzdü. Fatma evvelleri yalnızca paklik işlerini yapıp giderdi. Sonra bir gelişinde Fatmaya, “Ya arada bir de iki yemek yaparsan iyi olur.” diye ricada bulundum. Şimdi haftada bir gün de öğlenden sonra gelip, yemek yapıp gidiyor. Evvelleri sıradan mesafeli olan ilişkimiz, sonradan oldukça içtenleşti. Arada bir tasa yanardı Kocasından dolayı, “Napalım benim de mukadderatım böyleymiş!” gibi sözler eder, ben de kendisini avuntu etmeye çalışırdım. Geldiği zaman doğru ufak odaya girer, kapıyı sıkıca kapatıp üzerini değiştirir, uzun geniş belden lastikli pazen bir etek ile üzerine kapalı bluz, üstüne de bir hırka giyer, işe koyulurdu. Ama bir gün baktım ki soyunduğu odanın kapısı aralık kalmış, gözüm takıldı. Fatma kazağını çıkardığında üzerinde siyah bir südyen, bembeyaz deriyi, ufak kavun büyüklüğündeki göğüsleri dikkatime sürüklemişti. Bütün gömleğini giydiğinde aynadan beni gördü ama tepki vermedi. Tabi ben hemen uzaklaştım kapıdan.
O gün, “Ya Fatma bu uzun etekle güç olmuyor mu? Bir eşofman altı giysene.” demiştim, usuna yattı sanırım. Artık havalar da ısınmaya başlamış, ben de şort giymeye başlamıştım. O gün Fatma en son Taraçayı yıkamıştı. Çek-çek ’le yerleri silerken birden ayağı kayıp düşünce, ben hemen koştum, koltuk altlarından yakalayıp kaldırdım. Bir elini omzuma atıp, içerideki üç ’lü koltuğa götürüyordum. Sanırım ayak bileğini burkmuş ve düşerken kolunun üzerine düşmüştü. Seke seke götürüp koltuğa yatırdım. Bir torbaya buzları doldurup evvel ayak bileğine koydum, sonra, “Fatma çok ağrın var mı?” diye sordum. “Yok iyi geldi buzlar Cevdet bey.” dedi. Ben de, “Buzlar birsüre dursun ayağında, azıcıktan da Bengay ile ovarım.” dedim. “Tamam.” dedi. Daha sonra Bengay ’ı alıp ayak bileğini ovmaya başladım. Fatma başını geri atmış, gömleğinin iki düğmesi açılmıştı, göğüsleri ve siyah süd18 yaşında ortadaydı. Beyaz derisini ve göğüs çatalını gördüğümde Fatma ’dan ilk kere tahrik olmuştum.
Ayak bileğini ovmaya devam ediyordum. O sırada Fatma, “Ahh, ahhh!” diye hafif hafif inliyor, göğsü inip inip çıktıkça daha da tahrik oluyordum. Fatma, “Koluma da sürer misin Cevdet bey?” dedi ve kolunu sıyırmaya çalıştı, ama gömleğin kolu azıcık dar olunca sıyıramadı. Ben de, “Gömleğini çıkarman gerekli Fatma, omzunu da ovmak gerekir.” dediğimde, evvel suratıma bir baktı durdu, sonra kalan 3 düğmeyi de çözerek gömleğini çıkardı. Manzara muhteşem hoştu! Fatmanın bembeyaz deriyi, muhteşem hoş ve kaymak gibi göğüsleri karşımdaydı. Omzundan başlayarak ovmaya başlamıştım. Ama ikimizin de solukları sıklaşmıştı. Bir anda dudaklarına yumuldum ve süratle öpüşmeye başladık. Dillerimiz dudaklarımız istem dışı şehvetle birbirini öpüp emerken, benim ellerim de Fatmanın göğüslerini, bedeninin her yerini okşuyordu. Süd18 yaşındani çıkardığımda, balon gibi olmuş göğüsleri hür kaldı. Bütün göğüslerini ağzıma alıp emeye başladım ki, Fatma derin bir “Ooooohhh!” çekti. O an ben de tişörtümü çıkardım, sonra da Fatma ’nın eteğini bir sürükleyişte çıkarıp attım. Fatma da benim şortumu külodumla birlikte sürüklemiş çıkarmıştı.
Bir an durduk ve Fatmayı kucaklayarak yatakodasına götürdüm ve yatağın üzerine yatırdım. Külodunu sıyırdığım gibi amına dudaklarımı yapıştırdım. Hafif kıllı amını yalamaya başlamıştım. Dilim amının derinliklerine inip dilledikçe, Fatma deli gibi inliyor, “Ohhhhh, aaaahhh!” sürüklüyordu. Üzerinde döndüğümde 69 pozisyonunda sikim bütün Fatmanın dudakları hizasına gelmişti. Fatma sikimi elleri arasına almış ovmaya başlamıştı. Ben onun amını dilledikçe, artık Fatma da benimkinin başını ağzına alıp emmeye başladı. O an ilk kere Fatma sesizliği bozup, “5 yıldır ilk kere!” dedi ve yalamaya devam etti. Bir An Fatma bağırır gibi “Aaahhhh!” sürüklediğinde, amının suları akmaya başladı, ilk Orgazmını yaşıyordu. Sikimi iyice emerken ben de artık boşalmak üzereydim. “Geliyorum Fatma!” dediğimde, Fatma sikimi ağzından çıkarmış, ben de patlamaya başlamıştım. Fatma benimkini sıkı sıkı yakalamış göğüslerinin arasına yerleştirmişti. Tüm suratı, göğüsleri, göbeği spermlerimle dolmuştu…
Dönüp çarşafla üzerimizi sildik, sıkıca birbirimize sarılmıştık, dudaklarımız birbirine kilitlenmiş, tekerrür öpüşmeye başlamıştık. Sikim Fatmanın bacaklarının arasına kaymıştı. Birden Fatma benimkini avuçlamış, 31 sürükler gibi oynarken, tekerrür sertleşmeye başlamıştım. Dudaklarımı göğüslerine yapıştırmış emiyordum. Sikim tekerrür sertleşmiş, kazık gibi olmuştu. Birden kalkıp Fatmanın bacakları arasına geçtim, sikimi yakalayıp Fatma ’nın amına yerleştirmemle köklemem bir oldu. Fatma ’nın daracık amına girdiğimde sikim yanıyordu sanki. Evvel yavaş yavaş gidip geldim. Fatma artık kendinden geçmiş, zevkten inlerken, birden süratlenmeye başladım. O anda Fatmanın inlemeleri bağırmaya dönüşmüştü. Bir an durduğumda Fatma kendini maksadı, ben de bir an kendimi sürükleyip süratle tekerrür amına köklediğimde, Fatma öyle bir böğürdü ki, bacaklarını sırtımda birleştirip beni kendine yapıştırarak Orgazm olmaya başladı. Aynı anda ben de Fatmanın içine fışkırmaya başladım…
O gidişatta birbirimize kenetlenmiş halde bir süre kaldık, dinlendik. Sonra Fatma, “Artık benim Erkeğim sensin Cevdet bey! Bundan sonra ne istersen yaparım, yeter ki beni hep böyle sik!” dedi!